spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelTüpraş'taki iş cinayetinin sorumluları: Koç Holding ve iktidar ilişkisi - Pınar Eren

Tüpraş’taki iş cinayetinin sorumluları: Koç Holding ve iktidar ilişkisi – Pınar Eren

Tüpraş’ta 4 işçinin hayatını kaybetmesine sebebiyet veren iş cinayetinin sorumluları; devletin sahip olduğu sanayi kuruluşunu özelleştiren siyasi iktidar ve bu kuruluşta karını 11 kat arttırırken bir yandan taşeronlaşmayı aynı oranda arttıran bir yandan da işçiyi sendikasızlaştırıp ağır iş yükü ve baskı altında çalıştıran Koç Holding‘tir.

Tüpraş Aliağa Rafinerisi’nde dün bakım çalışması yapılan tankta patlama meydana geldi ve Kemal Şaşmazer, Yusuf Kepenek, Mehmet Karademir ve Mehmet Dere hayatını kaybetti. 4 işçi de taşeron ve sendikasız çalışıyordu.

İşçilerin ve sendikaların tüm itirazlarına rağmen AKP tarafından özelleştirilen Tüpraş, 2006’da neredeyse bedavaya Koç Holding’e verilmişti. 2006’dan bu yana işçilerin reel ücretlerinde bir artış yaşanmamış, kadrolu çalışanların yerini gittikçe taşeron işçiler almıştı. Böylece karını 2017’nin ilk çeyreğinde 11 kat arttırmasıyla gündeme gelen Koç Holding, bugün onlarca taşeron firmayla ilişki içerisine girmiştir.

Kimya sektöründeki endüstriyel fabrikalarda meslek hastalığı, yangın, patlama vb. riski bulunduğu için iş güvenliği önlemlerinin en üst düzeyde alınması gerekmektedir. Ancak sanayi kuruluşlarının özelleştirilmesiyle bunun devlet tarafından denetlenirliği zorlaşmakta ve yeri gelince adı ‘fıtrat’ olan iş cinayetlerinin önü açılmaktadır. Peki, Koç Holding, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği mevzuatının hükümlerini tam anlamıyla yerine getiriyor mu? Çalışma Bakanlığı müfettişleri Tüpraş’ı en son ne zaman denetledi? Mevzuata herhangi bir aykırılık tespit etti mi?

Öte yandan bu tehlikelilik arz eden sektörde gerçekleştirilen işlerde uzmanlık gerekmektedir ve acaba Koç Holding, ilişki içinde olduğu taşeron firmaların sağladığı işçilerde uzmanlık aramakta mıdır? Hepsinden önce bu taşeron firmaların uzmanlık belgeleri var mıdır?

İş yerinde sürekli işçi değişimi ve yeterli sayıda işçinin bulunmaması sebebiyle varolan işçilerin üzerinde büyük bir dayatma oluşmaktadır. İşin yetişmesi için hızlı çalışma biçimleri ve uzun çalışma saatleri konulmakta ve işçiye hem psikolojik hem de fiziksel baskı yapılmaktadır.

Tüm bunlar Koç Holdingin kar hırsı ve iktidar ilişkilerinin sonucudur ve 4 işçinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bergama’da, Menemen’de, Şakran’da, Aliağa’da ailelerinin evlerine ateş düşmüştür.

Olaydan hemen sonra devlet mensuplarınca yapılan açıklamalar mide bulandırıcıdır. Aliağa Kaymakamı Bayram Yılmaz, sıradan bir olaydan bahseder gibi; patlamanın anlık bir iş kazası olduğunu ve tesisin üretimine devam ettiğini bildirmiştir. AKP İzmir Milletvekili Hamza Dağ ise yine olaydan hemen sonra rafinede herhangi bir sıkıntı olmadığını, hayatın normale döndüğünü söylemiştir.

Taşeronlaşmanın kural haline getirildiği güvencesizliğin kadermiş, yazgıymış gibi siyasal iktidar tarafından pompalandığı günler yaşıyoruz. İşçiler örgütsüz, kimsesiz. Koç Holding gibi sermayedarlar tepelerinde, devlet üstlerine basıyor, sendikası bir olasılık sarı değilse ancak mücadele büyüyor. Tüpraş’taki işçiler bu sabah işbaşı yapmayıp arkadaşlarını andılar. İşçiler arkadaşlarının yerinde her an kendilerinin de olabileceklerini düşünüyorlardır eminim ki. Devlet ve sermayenin elele yeni katliamlarına izin vermemek ancak işçilerin öz örgütlülükleri ile mümkün. Tüpraş işçileri de umuyorum ki arkadaşlarının anılarını mücadelelerinde yaşatacaklar ve Tüpraş’ta örgütlenme sürecini hızlandıracaklardır.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler