spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelGenel-İş'teki haksız ihraçlara dair işçilerin açıklaması

Genel-İş’teki haksız ihraçlara dair işçilerin açıklaması

Çankaya Belediyesi’nde çalışan Genel-İş Sendikası üyesi üç işçinin, “sendikal bürokrasi” ve “sarı sendikacılık” anlayışına karşı yürüttükleri faaliyetler nedeniyle ihraç edilmesinin ardından işçiler yaşadıklarını kamuoyuyla paylaştı. İşçilerin asılsız suçlamalarla sendikadan uzaklaştırılması ve  işçi iradesinin yönetim düzeyinde boğulması büyük tepkilere neden oldu.Yaşanılan haksızlıkların dile getirildiği açıklama metni ise şöyle:

DİSK GENEL-İŞ VE GENEL-İŞ 1 NO’LU ŞUBE İLE İLGİLİ YAŞANANLARA DAİR AÇIKLAMAMIZDIR
Çankaya Belediyesi alt işvereni olan Norm A.Ş. ‘de temizlik işçisi olarak çalışmaktayız. Şubat 2015’te Genel-İş Sendikası’na üye olduk ve işçileri de üye olmaları yönünde teşvik ettik. Genel-İş 1 nolu şube yetki sayısına ulaştı ve başvuruda bulundu.Bizler bekleme süresince bir şeylerin yanlış gittiğini düşünerek kendi aramızda görüşmeler yaparak 15 Ağustos 2016’da şube yönetimiyle görüşmeye gidip sürecin akıbetini sorduk ve eleştirilerimizi sunduk.Çok demokrat ve çok devrimci sendikacılarımızın sinirlerine dokunmuş olacak ki yapılanmamız lağvedilerek yerimize kayyum atadılar. Siz kayyum atamayı kimden öğrendiniz sayın sendikacılar?

Bununla da yetinmeyen şube yönetimi 2 sayfadan oluşan 1. bildiriyi yayınladılar. Bildiride bizlerin sendika yönetimini, Çankaya Belediyesini ve şirketi kötülediğimizi iddia ettiler. Sayın sendika yöneticileri Çankaya Belediyesi’ni ve şirketi korumak size mi kaldı? Bizi hedef gösterip işten attırmaya çalışmak sendikanın amaç ve ilkeleriyle bağdaşıyor mu? Sendikamızın şube yöneticileri bununla da yetinmeyip 2. ve 3. bildiriyi de yayınladılar. İşçilerin hak gasplarına karşı tek kelime etmeyenler mesele koltukları olunca peş peşe bildiriler yayınlamaktan imtina etmiyorlar.

Devamında 14.07.2017’de 6 ay süreyle ihraç kararı alınarak “sürekli çıkarma” istemiyle genel kurula sevk edilmişiz. “Edilmişiz” diyoruz çünkü sendika tarafından bu ihracın yazısı tarafımıza gönderilmesi gerekirken direkt belediyeye ve firmaya göndermişlerdir. Burada amacınız işçilere gözdağı vermek değilse nedir? Tebligatı bize göndermemenizdeki amaç yoksa haksız hukuksuz ihracınıza itiraz edeceğimizden mi korktunuz? Sizler haksız, hukuksuz ihraçları kimden öğrendiniz?

14.10.2017 tarihinde şube disiplin kurulu ile durumu görüşmek üzere toplantı kararı aldık. Bağışlanmaz suçlarımızın yazılı olduğu dosyayı istedik. Çoğu sosyal medya paylaşımlarından oluşan incelememize müsaade ettiler. Bir dilekçe yazmamız durumunda toplantı bitiminde dosyayı size vereceğiz diyenler toplantı bitiminde “dosyayı size daha sonra ulaştırırız” diyerek iki yüzlü siyaset yapmışlardır. Sayın sendikacılar iki yüzlü siyaset yapmayı kimden öğrendiniz? Sosyal medya hesabımız özelimizdir. Siz hakim misiniz paylaşımlarımızı suç , bizi suçlu ilan ediyorsunuz? Patron sendikacılığını eleştirmek ne zamandan beri suç oldu? Siz her şeye alınmayı kimden öğrendiniz? İncelediğimiz dosyada CHP Emek Bürosu’nun öncülüğünde düzenlenen Türk-İş Sendikası’nın taşeron işçilik konulu panele katılmak var. O zaman bu suçu panele konuşmacı olarak katılan Genel-İş Sendikası’nın eğitim müdürü Faruk Bey de işlemiş oluyor. Suçlarımızdan diğeri Devrimci İşçi Hareketi’nin kurultayına katılmak. Neden rahatsız oldunuz yoksa Devrimci İşçi Hareketi size bir suçunuzu mu hatırlatıyor?

%1 ile % 4 zamlar ile kapattığınız toplu sözleşmeyi eleştirmeyi de suç saymışsınız. Bu sözleşme çok iyi ise çıkın işçinin karşısına savunun. Bu ülkede ifade özgürlüğünü savunduğunu iddia eden sizler bu yaptığınızla hangi safta yer almış oluyorsunuz? Suçumuz yanlışa yanlış demekse, sizler yan gelip yatarken taşerona kadro teleplerimizi OHAL’e rağmen alanlarda dile getirmekse, işçi meclislerini oluşturarak hak aramaksa, işçileri bilinçlendirmekse, grev oylamasında “evet” çıkması için çaba göstermekse, KHK zulmüne ve hukuksuz biçimde işlerinden atılan başta Yüksel direnişçileri olmak üzere emekçilerin yanında olmaksa sınıf sendikacılığı yapmayan patron sendikacılarını eleştirmekse biz bu suçları işledik işlemeye de devam edeceğiz.

Bildirilerinizde doğrudan veya dolaylı bizi hedef gösteren “en sert şekilde cevap verilecektir” diyen şube yöneticisi bugünlerde “benim ihraçlarla bir ilgim yok imzam da yok” diyor. Bizi kastederek “o arkadaşları kimse işten atamaz” derken ne anlatmaya çalışıyor? Genel-İş genel patronu Remzi Çalışkan’dan randevu almak için aradığımızda hodri meydan diyerek hakaret etmeye kalkıştı. İçimizdeki oluşumlara izin vermeyiz diyen Genel-İş patronu sendika tüzüğünün 4.maddesini ihlal etmiş olmuyor mu? İçiniz o kadar çürümüş ki isteseniz de sizin içinizde olmayız. Ancak sendikamızı sizin gibi sendika ağalarına bırakmaya da hiç niyetimiz yok. Biz İşçi Sınıfı’nın hafızası kuvvetlidir, yapılanları asla unutmaz ve bir gün hatırlatırız size. Bizi sendikanın amaç ve ilkelerine aykırı davranmakla suçlayan patron sendikacıları gidin aynaya bakın orada aykırı davranan kim göreceksiniz. Sonucunun ne olacağını bildiğiniz hareketlere kalkışmayın.

Bizler hala “İnadına DİSK” diyenlerdeniz ama böyle bir anlayışa sahip yöneticilerle değil…İşçinin, emekçinin yanında olun.Onlara yalan söylemeyin, onları oyalamayı bırakın.Umutlarıyla oynamayın..Unutmayın birçok hareketinizi bu küçük dediğiniz grup baskısıyla başlattınız… Sınıf sendikacılığı yapın!

İŞÇİYİZ, HAKLIYIZ, KAZANACAĞIZ!
KAHROLSUN PATRON SENDİKACILARINIZ!
ANKARA TAŞERON İŞÇİ MECLİSİNDEN;   HAYDAR BAŞKÖY,  HACI ANIL, ARMAĞAN ÖZBAŞ

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler