DİSK’e bağlı Güvenlik-Sen’de başkan ve yönetimin işçileri ihbar etmesine tepki gösteren HDP İzmir eski İl Eş Başkanı Dilek Aykan, ”Bizimle de ilgili mailler, gizli sanıklar gösterilerek hakkımızda devam eden 9-10 tane dava var. Toplasanız 25-30 yıla tekabül eden cezalar isteniyor. Bunların temel sebebi Güvenlik-Sen’de işçilerin başına gelen durumun ta kendisidir’ dedi.
DİSK’e bağlı Güvenlik-Sen başkanı Serdar Aslan ve Genel Mali İşler Daire Başkanı Doğan Özdemir ve Genel Sekreter Hüseyin Ünlü’nün, üyeleri Salih Şenol, Garip Karatay ve Volkan Karataş’ı, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla devlete ihbar etmesine bir tepki de HDP İzmir eski İl Eş Başkanı Dilek Aykan’dan geldi. Aykan ”Konunun direkt muhattabı DİSK’tir ve prestiji için bu ihbar konusunu gözardı etmemelidir. Çünkü insanlar bu suçlamalar nedeniyle cezaevine giriyorlar. Bizimle de ilgili mailler, gizli sanıklar gösterilerek hakkımızda devam eden 9-10 tane dava var. Toplasanız 25-30 yıla tekabül eden cezalar isteniyor. Bunların temel sebebi Güvenlik-Sen’de işçilerin başına gelen durumun ta kendisidir” dedi.
‘Sendikalar iktidar yalakalığı yapamazlar’
Güvenlik-Sen’de yaşanan ihbar olayını basından gördüğünü belirten Aykan, ”Güvenlik-Sen’in kuruluş aşamasında, bugün sendika başkanı ve yöneticiler tarafından ihbar edilen güvenlik işçisi Salih Şenol bizim ilçe eş başkanımızdı, sendika benim de desteklediğim bir sendikaydı. Fakat halkın iktidara da cumhurbaşkanına da eleştirileri olabilir. İnsanların dikta rejiminden bıktıkları, adalet arayışına girdikleri bir dönemde DİSK üyesi bir sendikanın kendi üyesini devlete ihbar etmesi gelecek adına kaygı uyandırıyor. Bugün iktidar ile uzlaşanın yarın patron ile uzlaşmayacağının garantisi yoktur. Bir çok yere konuyla ilgili yazılar yazdım, Fransız basını ile de görüşerek haberi duyurdum. Fransız basınının yapmış olduğu haber Fransa sendikaları ile de paylaşıldı. DİSK halkın ve işçinin gözünde prestij sahibi bir yapıdır ve böylesi bir davaya sessiz kalamaz. DİSK direkt konuya müdahil olarak Güvenlik-Sen yönetimine bir yaptırım uygulamak zorundadır. Sendikaların muhalif olması gerekirken, iktidara yakın, tabir-i caizse iktidarın yalakalığını yapacak cinsten bir yaklaşım sergilemeleri kabul edilemez.. Bizler bu ülkenin siyasetçileri olduğumuz kadar emekçileriyiz de. Biz bu durumu kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
‘HDP’nin bu konuda sessiz kalacağını asla düşünmüyorum’
Sosyal medyada haberi paylaşmasının ardından Kani Beko’nun kendisini takip etmeye başladığını ve dolayısıyla haberi gördüğünü belirten Aykan, ”Bu DİSK için çok ciddi bir haberdir. Bu konuyu HDP Genel Merkezi ve İzmir milletvekilleri ile paylaşacağım. Haber muhtemelen gündem yoğunluğu nedeniyle gözden kaçmıştır. 40 yıllık süreçte bu tür ihbar durumlarının Kürt Özgürlük Hareketi’nde nasıl tahribat yarattığını kamuoyu da DİSK de çok iyi biliyor. HDP’nin bu konuda sessiz kalacağını asla düşünmüyorum. DİSK bu konuyu hasır altı etmemelidir. 40 yıllık mücadelemiz boyunca kendi içimizle de çok mücadele ettik. O yüzden bir çok şeyi aşmışken sürekli mevzi kaybetmenin bir manası yoktur. HDP bu süreçte sürecin mağduru olanlara destek olur, sürecin takipçisi olur. Ancak konunun direkt muhattabı DİSK’tir. Çünkü insanlar bu suçlamalar nedeniyle cezaevine giriyorlar. Bizimle de ilgili mailler, gizli sanıklar gösterilerek hakkımızda devam eden 9-10 tane dava var. Toplasanız 25-30 yıla tekabül eden cezalar isteniyor. Bunların temel sebebi Güvenlik-Sen’de işçilerin başına gelen durumun ta kendisidir.
umutsen.org