Umut-Sen KHK ile kamudan ihraç edilen kolektif üyesi Aslı Silahdaroğlu Bekmen ve kolektif koordinatörü Şaziye Betül Celep ile ilgili bir açıklama yayınlayarak, ”AKP ve Saray iktidarı sol, emek, kadın, LBGTİ, doğa düşmanlığı ile mezhep ayrımcılığını ve şovenizmi kamu idaresindeki tasfiyelerde açık bir biçimde ve bilinçli olarak kullanmaktadır. Bu ortak düşmana direnmeyi seçmek birleşik bir mücadele örgütlemek tekil direnişlerle yetinmemek birleşik bir mücadele programına ulaşmak içinden geçtiğimiz eşikte en kritik görevdir” dedi.
Umut-Sen, kolektif üyesi Aslı Silahdaroğlu Bekmen ve kolektif koordinatörü Şaziye Betül Celep’in KHK ile kamudan ihraç edilmelerine yaptığı açıklama ile tepki gösterdi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
”Kolektifimizin etkin üyesi arkadaşımız Aslı Silahdaroğu’lunun ihracından sonra, Umut-Sen Koordinatörü Şaziye Betül Celep arkadaşımız da son düzenlenen KHK ile İstanbul Kalkınma Ajansı’ndaki görevinden ihraç edildi. İhraca sebep olan raporu hazırlayan vali yardımcısının, ‘sosyalistlerin kamuda görev yapmasını doğru bulmuyorum’ dediği bilinir. Biz arkadaşlarımızla onur duyuyoruz; bu saldırıların emekten, özgürlüklerden, barıştan, doğadan yana herkese yönelik, genel saldırının bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Kamu çalışma hayatında yetkin pozisyonlardaki kadınların oranının epey sınırlı olduğu biliniyor. Ancak ihraç edilen kadınların oranının yüksekliğine ayrıca dikkat çekmek istiyoruz. Bu politika ile muhalefetin en yaratıcı dinamiği olan kadınların susturulması amaçlanıyor.
İhraç politikasıyla sadece atılanların hayatlarının tarumar edilmesi değil, henüz atılmayanların korkusu da büyütülmeye çalışılıyor. AKP ve saray iktidarı, sol, emek, kadın, LBGTİ, doğa düşmanlığı ile mezhep ayrımcılığını ve şovenizmi kamu idaresindeki tasfiyelerde açık ve bilinçli bir şekilde kullanmaktadır. Ortada çılgınca ya da irrasyonel bir şey yoktur. Onlar kendi çıkarları dışındaki her şeyin düşmanıdırlar. Bu ortak düşmana direnmeyi seçmek, birleşik bir mücadele örgütlemek, tekil direnişlerle yetinmemek, birleşik bir mücadele programına ulaşmak içinden geçtiğimiz eşikte en kritik görevdir. Ülkenin geleceğini tehlikeye atan, emekçilerin bu ülkedeki kazanımlarının hepsini ortadan kaldıran bu kahredici gidişe dur demek elzemdir.
Parti devletine hayır, OHAL kaldırılsın, KHK’lar geri alınsın, ihbarcılar cezalandırılsın.”
(umutsen.org)
