Varlık fonu yeni bir özelleştirme uygulaması şeklinde devletin birçok şirketini bünyesine dahil etti. Bakanlar kurulu kararıyla fona devredilen kuruluşlar arasında yer alan TPAO ve BOTAŞ personelini kamu çalışanı olduğu için işten çıkarmakta zorlanan TVF şimdi de özel bir yasa ile personelin statüsünde değişikliğe gitmeyi amaçlıyor.
TVF’ye katılması ile birlikte özel sektör çalışma koşullarına göre şekillenen kurumlarda ihtiyaç fazlası olarak görülen personel de işten çıkarılmak isteniyor. TPAO ve BOTAŞ’da ise yaklaşık olarak 3 bin 500 personelin kamu statüsünde çalışması işten çıkarılmalarını engelliyor.
Hükümet ise zaman kaybetmeden TPAO ve BOTAŞ’da çalışan kamu emekçilerinin aleyhine harekete geçti. İş Mahkemeleri Kanunu’nda değişiklik yapmayı hedefleyen hükümet personelin statüsünü zayıflatacak ve işten çıkarılmalarını kolaylaştıracak.
TPAO ve BOTAŞ yanında Sümer AŞ, Şeker AŞ, Temsan ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü çalışanlarının statüsünde de değişikliğe sebep olacak bu yasa ile yaklaşık 7 bin kamu personelinin iş hayatı tehlikeye giriyor. Adalet Komisyonu’nda görüşülen yasada öngörülen personelin yargılama alanının idari yargıdan iş mahkemelerine kaydırılmasıdır.Böylelikle işten çıkarma süreci yalnız ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesine bağlanacak, işten çıkartılan personel idari yargıda hakkını arayamayacaktır.
İş mahkemeleri ise haksız ve özensiz bir yargılama ile personelin sahip olduğu 65 yaşına kadar haklı bir gerekçe göstermeden işten ayrılamama hakkını görmezden gelecektir. Böylelikle işten çıkarma kolaylaşacak ve personelin hakkını aramasının ise önü kesilecektir.
PTT’de Satışa Hazırlanıyor
Olağanüstü hal sürecinde Varlık Fonu’na devredilen PTT’ninde satışa sunulacağı iddia ediliyor.
TPAO ve BOTAŞ’ın kamu statüsü altında çalışan ‘kapsam dışı personel’lerinin işten çıkarılmasının önü hükümet tarafından açılmak istenirken, aynı statüde binlerce çalışanı olan PTT’ninde TVF tarafından satışa çıkartılacağı söylendi.
Cumhuriyet Gazetesi’nden Çiğdem Toker’in haberine göre Haziran başında başmüdürlüklere gönderilen genelge de bulunulan bölgelerdeki gayrimenkul ve envanter güncellenmelerinin yapılması istenmiş.
Envanter güncellenmelerinin TVF tarafından istendiğini bildiren Toker “ise memleketin para edebilecek her türlü varlığını, kamuya ilan etmeden satma yetkisiyle kurulmuş bir şirket olan TVF’nin bu köklü kurum PTT ile ilgili birtakım “sıcak” planları olduğun açık” şeklinde görüş bildirdi.
Sonuç olarak, ülke ekonomisinde istikrar ve gelecek kuşaklara refah bırakma adı altında kurulan Varlık Fonu yalnızca sarayın ihtiyaçları için oluşturulmuştur. Halkın her türlü hakkını gasp eden bu fonun sarayın sermayesini beslemek için kullanılmasına karşı sessiz kalınmamalıdır.
