Tüpraş’ta 7 bin ve 8 bin sahalarında drum tankları ile reaktörlerin temizliğini ve bakım işini yapan taşeron firma bünyesinde çalışan 25 işçi, 3 aydır ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle basın açıklaması yaptı. Esas işveren Tüpraş sorumluluktan kaçıyor.
İşçilerin ve sendikaların tüm itirazlarına rağmen AKP tarafından özelleştirilen Tüpraş, 2006’da neredeyse bedavaya Koç Holding’e verildi. 2006’dan bu yana işçilerin reel ücretlerinde bir artış yaşanmadı, kadrolu çalışanların yerini gittikçe taşeron işçiler aldı. Böylece karını 2017’nin ilk çeyreğinde 11 kat arttırmasıyla gündeme gelen Koç Holding, bugün onlarca taşeron firmayla ilişki içerisinde.
Tüpraş’ta geçtiğimiz aylarda yaşanan iş cinayetleri ile bir kez daha taşeronun öldürdüğü gündeme gelmiş ve kamuoyunda tepkiler oluşmuştu. Son olarak 3 aydır ücretlerini taşeron firmadan alamayan işçiler geçtiğimiz günlerde Tüpraş Aliağa önünde basın açıklaması gerçekleştirerek firma sahibinin TÜPRAŞ’tan hak edişinin bir kısmını aldıktan sonra kaçtığını belirttiler.
alınteri.org’da yer alan habere göre işçiler nasıl bir sömürüye maruz kaldıkları şu sözlerle ifade ettiler:
Öncelikli olarak bizim emeğimizin karşılığının verilmesi gerekirdi. Buradaki 25 işçi, 50 kişinin yapacağı işin hemen bitmesi için elinden geleni yaptı. İş güvenliği uzmanlarının yağmurda çalışmama hakkımızı söylemelerine rağmen, yağmurlu havalarda bile çalıştık. Patronumuz bizi çalıştırdı. 12 saat çalışan arkadaşlarımız oldu. Cumartesi günleri bile çalıştık. Biz burada gurbetçiyiz. İş bitiminde paramızı alacağımız söylendi. İş bitince patron kaçtı. Mağdur olan yine işçiler oldu.
Bir diğer işçi Ramazan Budak ise, “Biz zehirli drumların içerisine maske takarak girdik. Eldivensiz ve malzemesiz çalıştık. Eldivenlerimizi çöplerden aldık, başkalarının malzemelerini kullandık. Mağdur olduk” diye konuştu.
Tüpraş ne iş cinayetlerinin ne de ödenmeyen maaşların sorumluluğunu üstlenmiyor!
İşçilerin yaşadıkları karşısında yasal olarak sorumlu olmasına rağmen, “ben sorumlu değilim, ödemeyi taşerona yaptım” diyen ve taşeronun hesabına konulan hacizle ilgili olarak da öncelikle nereye ödeme yapılması gerektiği konusunda karar veremeyeceğini belirten Tüpraş yönetimiyse lütufmuş gibi işçilere, “mağduriyetlerinin çözüme kavuşması için, tarafları bir araya getirme konusunda çaba gösterdiğini” söyledi. Oysaki yasal olarak da taşerona bağlı olarak çalışan işçilerin uğrayacakları ücret gaspı ya da hak kayıpları konusunda “asıl işveren” konumundaki Tüpraş’ın çözüm bulması yükümlülüğü var.
Tüpraş taşeron firma aracılığıyla ne iş cinayetlerinin ne de maaşları çalınan işçilerin sorumluluğunu almamayı sürdürüyor.
