Taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin düzenleme Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayımlanan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile karara bağlandı. Düzenlemeye göre, 90 gün içinde 400 bin işçiye yapılacak sınav ve güvenlik soruşturması sonrası kadro verilecek. Belediyelerde çalışan 450 bin kadar taşeron işçi ise, Belediye İktisadi Teşekkülleri’nde (BİT) çalıştırılarak kadro verileceği ifade ediliyor. BİT’lerin zaten belediye taşeronu olduğunu ifade eden belediye işçileri, bu yolla var olan mevcut durumun korunduğunu ve işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını belirtti.
Mezopotamya Ajansı’ndan Metin Yoksu’nun işçilerle gerçekleştirdiği röportaj taşeron işçiye kadronun sadece adının olduğu, dağın fare doğurduğu gerçeğini gözler önüne serdi. Son KHK’de taşeron işçilere sınav şartıyla getirilen “kadro” düzenlemesine tepki gösteren işçiler, sınav şartının, güvenlik soruşturmasının eşitsizlik doğurduğunu ifade etti. 41 yaşındaki iki çocuk annesi Semra Kara “Heceleyerek okuyabiliyorum, ilkokul mezunuyum.” diyerek sınav şartının onu işsiz bırakacağından korktuğunu vurguladı.
‘BİRİLERİ KENDİ ÇIKARLARINI DÜŞÜNÜYOR’
Kadroya alma yöntemini eleştiren Beşiktaş Belediyesi’nde 9 yıldır Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde temizlik işçisi olarak çalışan Ali Palabıyık, “Bugün en kötü ev kirası olmuş bin TL, eğitim, mutfak vb. masrafları ile biz geçinemiyoruz. Bunların kadroyla ilgisi nedir, diyebilirsiniz. Bunların kadro verilmesi ile doğrudan ilgisi vardır. Kadro düzenlemesi her şeye rağmen olumlu bir şeydir ama samimi değildir. Bugün taşeron çalışan bir işçi ile kadrolu çalışan işçinin maaşları aynı değildir. Aynı işi yapıyoruz ama maaşlarımız aynı değildir. Buradaki eşitsizliği yaratan da iktidardır. Bu eşitsizliği kabul etmiyoruz” diye konuştu. Güvenlik soruşturması ve yapılacak sınavın nedenini bugün hiçbir işçinin anlam veremediğini belirten Palabıyık, “Bu yolla birileri kendi siyasal çıkarlarını düşünüyor” diye konuştu.
‘KHK İLE GELEN KADRO KHK İLE GİDEBİLİR’
Kadıköy Belediyesi’nde Sosyal Hizmetler bölümünde 14 yıldır çalıştığını belirten Necla Özülker ise, KHK ile gelen bir durumun yasal olmadığını savunarak, “Bir sınav ile işe alınacağımız ifade ediliyor ve bu sınavı neye göre yapacaklar? Güvenlik soruşturmasında ise neye göre yapılacağını bilmiyoruz. Bilmediğimiz bir şeyin de güvencesi olamaz. Belirsiz bir süreç yaşıyoruz ve kaygılıyız” dedi. Ülker OHAL kalktıktan sonra KHK’nin yeniden kaldırabileceğini bu yüzden KHK ile değil anayasal güvencesi olan kadro hakkı talep ettiğini söyledi.
‘SINAV İLE GİRMEDİM SINAV İLE ÇIKARILACAĞIM’
41 yaşındaki iki çocuk annesi Semra Kara ise, “Aldığımız maaş Türkiye şartlarında yetersiz. Benim iki çocuğum var, biri okula gidiyor diğeri de askere gidecek. Bugün işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıyayım” diyerek taşerona kadro verilmesi için yapılan sınav sistemine dikkat çekti. Kara, “Heceleyerek okuma yapabiliyorum. Çoğu işçi de benim gibi ya okuma bilmiyor ya da çok az biliyor. Ben ilkokul mezunuyum. İşsiz kalma korkusu yaşıyorum. Daha önce de sözleşmeler ile sürekli haklarımız elimizden alınıyorduk. Ben sınavla işe girmedim ama şimdi sınavla işten çıkaracaklar. Ama ben sendikam ile birlikte mücadele ederek işimi kimselere vermeyeceğim. Yaşamak için buna mecburuz” diye konuştu.
