spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelSesimiz Yenilgi Tanımaz

Sesimiz Yenilgi Tanımaz

Unutmayın… KOŞUN 1 MAYISLARA…

İşçiden İşçiye Çağrı…

Biziz dünyada yaratıcı olan her şeyin kaynağı… Biziz tarihler yaratan ve kapatan… Biziz herkesin eşitliği ve özgürlüğü için kendi varlığını ortadan kaldıracak olan. Firavunlar, Baronlar, Krallar, Şahlar, Padişahlar, Papazlar, Hahamlar, Şeyhler ve Diktatörlerin bir cümlesi dahi okunmadı bizlerin ve atalarımızın direnişleri karşısında.. Oysa her biri kendi çağında hiç yıkılmayacak gibi heybetli, kudretli zalimlik abideleriydi. Çok öldük ama yıktık egemenlerin tüm abidelerini. Hiçbir zalimin zulmü çare bulamadı diz çökmeyen yenilse de ayağa kalkıp savaşan horlananlar, garibanların onuruna ve cüretine. Bizler kölelerin, serflerin, yoksulların, mazlumların ezilenlerin torunları işçiler, emekçileriz. İşçi Sınıfıyız.

Spartaküslerin, Şeyh Bedrettinlerin yolundan yürüyenler yani ez cümle ezilenler olarak yine ve mutlaka kazanacağız. Çünkü unutmamanızı sağlayacağız. Yenilgilerden öğrene öğrene geldik. 72 gün süren Komün yenildi. 72 yıl süreni Sovyet’le yarattık. Şimdi 720 yıl sarsılmayacak olana hazırlıyor doğa ve tarih bizi… Unutmayın.

Paris’te burjuvazinin ordusuna çıplak bedenleriyle direnerek ölen on binlerce komünarın mirası zalimlerin kabusudur. Moskova önlerinde, Avrupa’nın dört bir yanına da yayılan faşizme direnen ve onu yıkan partizan işçilerin mirası..Latin Amerika’da, Vietnam’da, Küba’da, Filistin’de sömürgeciliğe ve emperyalizme direnerek yenen işçi ve emekçilerin mirasıçıyız.. Bu miras, dünyanın her yanında iki yüz yıldır burjuva sınıf ve devletine, emperyalizme, kapitalizme karşı savaşarak büyütüldü. Hepsi ayrı ayrı biriciklerdi. Paris Komünü’nde daha toyduk, Sovyet Devrimi’nde çırak… Bilimi, felsefeyi, tarihi, estetiği, sanatı, doğayı, aşkı kuşanmayı öğrendiğimiz tarihlerle, başkaldıran insanın ortaya çıkışının tarihi kıyaslandığında cenin sayılırız. Aklından çıkarma ey işveren devleti, her birimiz şimdi zenginler dünyası karşısında Lenin sayılırız.

Korkmuyoruz! Çünkü siz bir avuçsunuz. Yasanız, baskınız, zorunuz, gözaltınız, cezaeviniz, gaz bombanız, biber gazınız, copunuz kurtaramaz işçilerin örgütlü öfkesinin gücünden sizleri. Bilin ki bize doğrulttuğunuz silahları da biz yaptık, ürettik. Ürettiğimizi kullanmayı da biliriz.

Unutmayın Saraçhane mitingini! Kavel direnişini! Derby’i, Singer’i, Alpagut’u, Paşabahçe’yi, 15-16 Haziranları yaratanları unutmayın! Unutmayın darbecilere pabucu ters giydiren işçileri! Unutmayın Çeltek’i, Aşkale’yi, Tariş’i, unutmayın binlerce direniş destanımızı! Unutmayın Netaş’ı, 89 baharını yaza dönüştüren isyan eylemlerimizi! Unutmayın, daha sıcağındayız Zonguldak’tan kazmayı sıkıca omza koyup sel gibi akan yüzbinlerce madencinin Büyük Yürüyüşünü! Hatırlayın titremiştiniz, ödünüz kopmuştu Ankara’da. Ve daha dündü iktidarınızın yüz metre ötesine sınıfın direniş iradesini karargahlaştıran Tekel Direnişi’ni, unutmayın. Unutmayın, aklınıza kazıyın. Daha dün konuştu tüm havzalarda, plazalarda, bürolarda, atölyelerde, sokaklarda mavisinden beyazına işçiler Metal Fırtına efsanesini.

Unutmayın 1 Mayıs’ları yaratanları. 1977 Taksimi’ni. Bakmayın şimdi satın alıp beslediğiniz sarısından bürokratına, asalak sendikacı esnafına. Onlar da kaçacak yer arayacak vakti gelince. Unutmayın Necmettin Giritlioğlu’nun cesaretini. Öldürülürken bile “Benden selam söyleyin işçilere” diyen Kemal Türkler’i. Cuntacılara “Siz ancak benim ceketimi asarsınız” diyen Abdullah Baştürk’leri. Unutmayın taş, sopa, yürekle direnerek ölen Mehmet Akif Dalcı’yı. Unutmayın 1 Mayıs Meydan’ında doğan Gezi İsyanı’nı. Unutmayın, cesaretiniz varsa gözlerine bakın işçi sınıfının en güzel çocuklarının. Berkin Elvan’ın, Ali İsmail’in, Ethem’in, Ahmet’in, Hasan Ferit’in, Mehmet’in, Medeni’nin, Abdocan’ın…

Geliyoruz, Sovyet’in 100 yılı şerefine, 1 Mayıs Meydanı’na. Taksim’e. Gezi’ye. Sizlere kendimizi, tarihimizi, davamızı hatırlatacağız. Ölenlerimizin anılarını kuşanıp öldürenlerin karşısında olduğumuzu göstereceğiz. Geliyoruz yurdun tüm meydanlarına, tüm fabrika önlerine. “Her yer direniş, her yer 1 Mayıs” diye haykırmaya. Demokrasinin de, cumhuriyetin de insanca tüm değerlerin yaratanı, koruyanı bizleriz.

Unutmayın, korkunun ecele faydası yok. Gücünüz, paranız yetmez sınıflaşan işçilerin iradesini yıkmaya, satın almaya.

Ömürlerimizi çalarak, kanımızı emerek, iş cinayetlerinde katlederek inşa ettiğiniz sahtekarlık düzeniniz sonsuza kadar sürsün diye dini, milleti, bayrağı kullanarak aklımızı bulandırmaya çalıştığınız şatafatlı dünyanızı başınıza yıkacağız. Lüks araçlarınızı, yalılarınızı, yatlarınızı, bankalarınızı, fonlarınızı ya da olanları korumak için çıkardığınız kölelik yasalarınız sizleri kurtaramayacak, koruyamayacak. 1 Mayıs’a önce işçilerin öncü bölükleri çıkacak. Takım takım, ekip ekip. Sonra coşkun akan selimiz… Bekleyin. Biz işçiler kendi eşitlik, özgürlük, barış bayrağımızın kızıllığının altında olacağız..Unutma Mösyö! Burjuvazi ve onun işçi ve halk düşmanı devleti, Kışlık Sarayı yakanların artçıları her şeyin farkında. Günün akışı, eşyanın tabiatı gereği her gün çoğalıyoruz. Dengeler değişiyor. Devrim yine gelecek. Yine olacak. Unutmayın. En güzel elbiselerimizi giyip en güzel çocukların ayak izlerini takip ederek, en güzel marşlarımızı söyleyerek varacağız Pazartesi günü meydanlara.

Bozuk düzende sağlam çark olmaz. Yol yoksa onu yapmaya başlayalım. Biz işçiler bunu yaparak sınıf olacağız. Zalimlere unutmamayı öğreteceğiz hep birlikte.

Dinleyin fısıltılarımızı, uğultularımızı.. Bir varoş semtindeki kafede buluşan beş işçi kardeşimiz sizin çanınıza ot tıkamayı konuşuyor olabilir. Ya da bir plazadaki üç beyaz yakalı kadın işçi sizin eril egemenliğinizi dinamitlemek için tasarılar içinde olabilir. Asla bilmeyecek, sırrına eremeyeceksiniz yalnız yürümeyenlerin hakikatinin.. Henüz adı komite olmamış, meclis olmamış, Sovyet, komün olmamış hayaletlerin, işçilerin dünyalarındaki yerlerini… İşçi Sınıfının havarileri, dervişleri, erenleri, devrimcileri koşun kurşun eritmeye çağırıyoruz sizi. Koşun devrimi, aşkı, sanatı, bilimi, felsefeyi, doğayı kuşanarak. Koşun, hatırlatın. Kahreden ve yaratanın emek olduğunu… Ve destanın sürdüğünü..KOŞUN 1 MAYIS’LARA… Haydi İşsiz Kardeşlerimiz Güneşli Pazartesi’ye…

Ya Sosyalizm Ya Barbarlık!

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz…

 

Üreten biziz yöneten de biz olacağız.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler