spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelSanat İşkolu Platformu'ndan sinema emekçilerine mektup var

Sanat İşkolu Platformu’ndan sinema emekçilerine mektup var

Toplu iş sözleşmesi ve grev hakkından yararlanabilmek için sanat alanının ilgili yasada ayrı bir işkolu olarak tanımlanması adına çalışmalar yürüten Sanat İşkolu Platformu sinema emekçilerinin hakları ve örgütlenme koşulları konusunda bir mektup yayınladı.

Sanat İşkolu Platformu’nun sinema emekçilerini hakları konusunda bilgilendiren ve örgütlenme çağrısı yapan mektubu şu şekilde:

BAK SİNEMA EMEKÇİSİ KARDEŞİM;
SANA İKİ ÇİFT LÂFIM VAR! :)
Sen yani sinema emekçisi; sen bir işçisin. İşçiler, İş Kanunu’na tabi olarak çalışırlar. Dolayısıyla sinema emekçileri de İş Kanunu’na tabidirler. (Sen, o işvereninin seni kayıtdışı veya serbest meslek makbuzu kestirerek çalıştırmasına bakma!) İşçilerin İş Kanunu vb. bazı kanunlardan doğan kimi hakları vardır. Bu haklardan biri de Toplu Sözleşme ve Grev Hakkı’dır. İşçiler bu haklarını sendikaları aracılığı ile kullanırlar. (Tabii ki sinema emekçileri de) Ki bu hak sendikal hakların özüdür!
Sendikalar ise Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na tabidir. Üyesi olan işçilerin söz konusu haklarını bu kanun çerçevesinde kullanırlar. Durum sinema alanındaki sendikalar için de geçerlidir. Sendikanın bu hakkı kullanabilmesi yani toplu sözleşme yetkisi alabilmesi için ilk etapta yüzde 1’lik işkolu barajını geçmesi gerekmektedir.
Sinema alanı, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre 10 No’lu Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu’nda yer almaktadır. Bu işkolu, işkolları arasındaki en kalabalık işkoludur. Temmuz 2017 itibariyle bu işkolunda kayıtlı işçi sayısı 3 milyon 264 bin 727’dir. (Bunun ne kadarı sinema emekçisidir o ayrı bir tartışma konusudur.) Bu işkolundaki bir sendikanın toplu sözleşme yetkisi alabilmesi için bu rakamın yüzde 1’inin yani en az 32 bin 647 işçinin (sinema emekçisinin!) bu sendikanın üyesi olması gerekmektedir. Sendika bu yetkiyi alabildiğinde işveren(ler)i (sinema alanında yapımcıyı, stüdyo sahibini, kanalı vb.) toplu sözleşme masasına davet edecektir. Toplu sözleşme masasında işçiler bazı haklarını koruyabildikleri gibi yeni haklar da talep edebileceklerdir.
Toplu iş sözleşmesi işçileri temsil eden sendikalar ile işverenler arasında ücret ve diğer çalışma koşullarını düzenlemek amacıyla yapılır. Toplu iş sözleşmeleri işveren karşısında tek başına zayıf kalan işçilere birleşerek pazarlık yapma olanağı/gücü verir. Toplu iş sözleşmesi ile, bireysel düzeydeki işçi-işveren ilişkileri sadece işverenin tek taraflı iradesiyle değil, eşit durumdaki taraflar; yani işçi sendikaları ile işveren sendikaları veya işverenler arasında birlikte kararlaştırılır. Dolayısıyla işverenin dilediği gibi ücret ve çalışma koşullarını belirlemesine, toplu iş sözleşmesi sistemi ile engel olunur.
Bu nedenle setlerde, stüdyolarda vb. toplu sözleşme düzeni kurulmadan, şu an içinde bulunduğun kuralsız ve keyfi çalıştırma ortamının sürdürülebilir bir şekilde değişmesi pek mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla senin ve ilgili sendikaların bu konuya odaklanıp, eylemlerden, kampanyalardan, ilgili kişi ve kurumlarla görüşmelere kadar ne yapabileceğiniz üzerine kafa yormanız gerekmektedir. Daha önce de söylediğim gibi Toplu Sözleşme ve Grev Hakkı sendikal hakların özüdür. Ve bir sinema sendikası ve emekçisi bu hak için kafa yormayacak, enerji harcamayacak da ne için kafa yoracak, enerji harcayacaktır!
Bu çerçevede öncelikli olarak;
• Ya 32 bin 647 sinema emekçisini sendikaya üye yapmak için yol veya yöntemler arayacak/geliştireceksiniz
• Ya 10. Nolu Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu’ndan Güzel Sanatlar alanının ayrılıp, ayrı bir “Güzel Sanatlar İşkolu”nun oluşması için ilgili kişi ve kurumlar nezdinde sonuç alıcı girişimlerde bulunacaksınız. (Böylelikle yüzde 1’lik işkolu barajı da sadece Güzel Sanatlar alanına uygulanacağı için sendikaya üye yapılması gereken sinema emekçisi sayısı bir hayli düşecek ve toplu sözleşme yetkisi alması sendikanın daha da kolaylaşacaktır.)
• Ya da işkolu vb. barajların kalkması veya en azından pozitif ayrımcılık uygulanarak sinema/sanat alanının bu barajlardan muaf tutulması için yine ilgili kişi ve kurumlar nezdinde sonuç alıcı girişimlerde bulunacaksınız.
Yoksa daha böyle uzun yıllar boyunca; uzun çalışma saatlerinden, dizilerin uzunluğundan, sigortasız, iş güvencesiz ve ücretini almadan çalışmaktan şikayet edip duracaksınız!
Benden söylemesi.
İmza: Bir dost.
spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler