spot_img
spot_img
Ana SayfaGüncelSağın, "sol"un kölesi taşeron işçisi: Taşeron işçileri düşman tanımını genişletmeli - Perihan...

Sağın, “sol”un kölesi taşeron işçisi: Taşeron işçileri düşman tanımını genişletmeli – Perihan Timurturkan

AKP hükümeti, bugüne kadar meclis çoğunluğunun gücüne dayanarak emek düşmanı düzenlemeleri bir bir hayata geçirdi. Şimdi ise OHAL ve KHK zoruyla işçileri sermayenin dayattığı koşullara mahkum etmektedir.

Belediyelerde kentleşme oranın artmasına paralel hizmet çeşitliliği artmış bu hizmetlerin sunumu ve içeriği 1980 yılların neoliberal ekonomi politik yaklaşımdan nasibini almıştır. Belediye hizmetlerinin ve bu hizmetlerin sunuluşunun kamu yararı anlayışıyla verilmesinin verimsizliği ve maliyetleri arttırdığı gerekçeleriyle Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT’lerin) özelleştirilmesi gündemde iken Belediye İktisadi Teşebbüsleri (BİT’ler) (özel hukuka tabi) kurulmuştur. Kamu Hizmetleri BİT’ler aracılığıyla özel sektöre açılarak piyasalaştırılmıştır. Belediyelerin zarar kalemleri arasında personel giderlerinin gösterildiği taşeronlaşma ve özelleşmeyle işgücü maliyelerinin azalacağı savı BİT’lerin kuruluş amaçları arasında da hayli yer tutmuş uzun yıllar ihaleler BİT’ler aracılığıyla yürütülmüştür.

Bugünse taşeronlaşma ve özelleştirmeyle anılan BİT’lere geçiş Kadro diye yutturulmaya çalışılmaktadır. Kamuda taşeronlaşmayla gelinen noktayı en basit haliyle bütçe verilerine bakarak liberallerin o çok tuttuğu söylemin aksine maliyetleri azaltmadığını asıl hedefin kamuda güvencesiz ve esnek çalışmanın yaygınlaşması olduğunu görebiliriz. Kadro aldatmacası da bunun ayan beyan devlet tarafından kabulü olmuştur. Yapılmak istenen elbette emeğin örgütlülüğünün önünü açan, güvenceli, adil bir çalışma hayatını yaratmak değildir. Bizler kadro hakkının topluca davranmadan, mücadele etmeden alınamayacağını emek mücadelesinin tarihine ve bugününe bakarak söylüyoruz. Kadro diye yutturulan şey, taşeronda çalışan belediye personelinin istihdamının doğrudan temin yoluyla BİT’ler aracılığıyla gördürülecek bir hizmet olarak sunulmasıdır.  Devlet kendi yarattığı “norm kadro” bahanesiyle asıl işlerini on yıllarca yardımcı iş diye ihale ederek, asıl işçilerini ihale yoluyla çalıştırarak iş ilişkisinde muvazaa yaratmış şimdi de feragat dayatması ile bu muvazaalı iş ilişkisinden doğan hak ve alacakların gaspı yoluna gitmiştir.

AKP hükümeti, bugüne kadar meclis çoğunluğunun gücüne dayanarak emek düşmanı düzenlemeleri bir bir hayata geçirdi. Şimdi ise OHAL ve KHK zoruyla işçileri sermayenin dayattığı koşullara mahkum etmektedir. 450 bin taşeron işçi 2-12 Ocak arasında tüm geçmiş haklarından feragat etmek üzere imza atmaya zorlanmaktadır. CHP, HDP ve solun suskunluğu sürerken, sarı sendikalar yapılan düzenleme adına AKP ve Erdoğan’a teşekkür için sıraya girmişken DİSK açısından durum sessizlikle karşılanmakta, üyelerle yapılan içeriği belirsiz toplantılarla geçiştirilmektedir.

Ayrımsız Şartsız Kadro için eylemler yapan 30 bine yakın taşeron işçi üyesi olan Genel-İş üyesine sormadan, feragatnameleri imzalayın çağrısı yapmıştır. Bu sorumsuzluktur. İşçinin hakları giderken mücadeleye çağırmak, fiili çözüm üretmek gerekmektedir.

Taşeronu kaldıracağız diyen CHP ve HDP’ye bir fırsat doğmuştur. Kendi belediyeleri bünyesindeki işçilere feragatname imzalatmazlarsa, kamu işçisinin ücret ve haklarını kendilerine bağlı çalışan taşeron işçilerini de verirlerse AKP ve MHP belediyelerine bağlı çalışan taşeron işçilerinde tercihi haline dönüşürler, kamu ve özel sektördeki işçilerin tümünün desteğini alırlar tartışmasız.

Biz Umut-Sen olarak tüm 696 sayılı KHK’nın kapsamındaki taşeron işçisi arkadaşlarımıza feragatnameye imza atmayın çağrısı yaptık, yapıyoruz. DİSK içinde yalnız Nakliyat-İş Sendikası örgütlü olduğu Eskişehir/Tepebaşı, Kadıköy Belediyesi Altaş ve Çankaya Belediyesi Norm Altaş taşeronlarında çalışan üyelerine feragatnameleri imzalamama çağrısı yaptı.

Şimdi işçileri aşağılayan, KHK ve sonrasında yayımlanmış usul ve esaslara ilişkin bilgilendirme kısmına geçelim.

BELEDİYELERDE KADROYA GEÇİŞ ŞARTLARI

Hak Sahipliği Açısından Şartlar;

  • “Personele Dayalı Hizmet Alımı” ihalesinde çalışıyor olmak,

Bir işin personele dayalı hizmet ihalesi olup olmadığı ihale konusu işte çalıştırılacak personel sayısının ihale dokümanında belirlenmiş olması, bu personelin çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanılması, yaklaşık maliyetin en az %70’lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri dahil işçilik giderinden oluşması, yıl boyunca devam eden ve niteliği gereği süreklilik arz eden işlere ilişkin hizmet alımı niteliğinde olması, şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.

Ancak bu kriterleri sağlamasa bile park bahçe bakım onarım, çöp toplama, temizlik işleri gibi işler ve ihale içerisinde niteliği birbirinden farklı hizmet türlerinin bulunması halinde personele dayalı kısımlar ayrıca kapsam dahiline alınırken danışmanlık, çağrı merkezi hizmetleri, hastane yönetim sistemi hizmetleri kapsam dışında tutulmuştur.

Diğer şartları taşısa da çalışma saatlerinin tamamını idarede geçirmeyen kısmi süreli ( part-time ) çalışanların durumu muallakta kalmıştır.

Bir işin personel alımına dayalı hizmet alımı sözleşmesi olup olmadığı hususunun esas incelemesi idare tarafından altisveren.gov.tr internet sayfasına girilerek; Kamu İhale Kurumu kayıtları ve ayrıca idare kayıtlarından da teyit edilerek yapılacaktır.

  • 12.2017 tarihi itibariyle çalışıyor olmak,

O işyerinde 4.12.2017 tarihi itibarıyla çalışıp çalışmadığı hususu Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından kontrol edilecektir. Bu tarihten önce işten ayrılanlar kapsam dışında, bu tarihten sonra işten ayrılış bildirgesi verilenler kapsam dahilindedir. Ayrıca doğum (doğum öncesi ve sonrası ücretli veya ücretsiz kanuni izinler dahil) veya sağlık kurulu raporuyla belgelendirilen sağlık sorunları nedenleriyle iş sözleşmeleri askıda olanlar veya anılan tarih itibarıyla askerde bulunanlar da başvuru hakkından yararlandırılır.

  • Emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmak,

Önce beyanda bulunulacak, belge ise (herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmadıklarına dair belge) işçi statüsüne geçirilmeden önce idareye veya idarenin şirketine ibraz edilecektir. Bağımlı nüfusun fazla olduğu ülkemizde emekliler ya da emekliliği gelmiş olan çalışanlar ve aileleri açısından ciddi bir mağduriyet söz konusu olacaktır.

  • 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartları taşımak,

Belediye şirketlerinde çalışan işçiler için güvenlik soruşturması ve arşiv taraması şartı aranmıyordu. Şimdi ise güvenlik soruşturması ve arşiv taramasından geçemeyen taşeron işçiler belediye şirketine işçi olarak geçemeyecektir.

  • Bu kapsamda çalıştırılmalarına ilişkin olarak açtıkları davalardan ve/veya icra takiplerinden feragat edeceğine dair yazılı beyanda bulunmak,

Ücret, fazla mesai ücreti, prim alacakları, muvazaa davası açmış olanlar ya da bu davaları kazanıp icra takibine başlamış olanlar bunlardan feragat etmezlerse şirketlere alınmayacaktır.

  • En son çalıştığı idare veya şirket ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı iş sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek,

Kıdem tazminatı ve yıllık izin hakları iş sözleşmesinin sona ermesinden doğduğu için bu madde kapsamında değerlendirilmemektedir. Ancak işçiye söylenen şudur: “Biz seni asıl işçi gibi çalıştırıp kadrolu işçilerin elde etmiş olduğu bütün haklardan mahrum bıraktık, şimdi seni ancak bu mahrum bıraktığımız haklardan feragat etmen ve aynı koşullara sahip olmak istememen koşuluyla belediye şirketine geçiriyoruz”. Yine de maddenin geniş yorumlanmasına göre işçiler idareden taşeronda çalıştıkları döneme ait varsa ödenmeyen ücret, mesai, prim gibi haklarını talep edemeyecektir.

Başvuruda istenen belgeler, başvuru şekli

Bu sürecin idarelerce nasıl yürütüleceğine dair usul ve esaslar 1 Ocak 2018 Tarih ve 30288 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmış hiçbir boşluğa ve şerhe izin verilmesin diye feragat dilekçe ve sulh sözleşmesi örnekleri de Eklere iliştirilmiştir. Buna göre başvuru sürecinde işçiler,

1-Ek-2 sayılı başvuru formunu eksiksiz doldurarak örnek-1 dilekçeyi (işçilerin idareye veya idarenin şirketine karşı açtıkları davalardan ve/veya icra takiplerinden feragat edeceğine dair dilekçe) de eklemek suretiyle 02.01.2018 tarihinde başlayıp 11.1.2018 tarihi mesai bitimine kadar hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı idareye veya idarenin şirketine, şirkete işçi statüsüne geçirilmek üzere yazılı olarak elden başvuru yapacaktır.

2-Başvuru sahipleri herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmadıklarına dair beyanda bulunacaktır (ayrı bir beyan belgesi yok başvuru formunda geçmektedir). Bu durum SGK Tescil ve Hizmet Dökümü belgesi esas alınarak tespit edilecektir.

3-Güvenlik Soruşturması; Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Formu doldurularak il valiliklerinden topluca istenecektir.

4-Tespit komisyonu; ön inceleme ve esas inceleme yapar:

Ön incelemede başvuru formunun tam ve eksiksiz şekilde doldurulup doldurulmadığı, yapılan beyanların aranılan şartlara uygun olup olmadığı ve usule ilişkin şekil şartlarına uyulup uyulmadığının tespiti yapılır.

Esas incelemede ise işçinin istihdam edildiği sözleşmenin personel alımına dayalı hizmet alımı sözleşmesi olup olmadığı hususu ve 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalışıp çalışmadığı hususu Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından kontrol edilerek tespit edilir.

5-İlan

İnceleme sonucu internette veya idarece/idarenin şirketince belirlenecek şekilde ilan edilir ve yüklenicilere bildirilir. Ayrıca işçilere tebligat yapılmaz.

6-İnceleme sonucuna itiraz

İtiraz Komisyonu: İtiraz üzerine komisyonca verilen kararlar kesindir.

İtiraz edilmemesi ya da itiraz üzerine karar verilmesi durumlarında sınava girmeye hak kazananlara ait liste kesinleşir.

7-Sınav

Sınav Kurulu kurulur: Sınavlar yalnızca yazılı, yalnızca sözlü, yalnızca uygulamalı şekilde yapılabileceği gibi yazılı ve sözlü, sözlü ve uygulamalı şekillerde de yapılabilir. Uygulanacak sınav yöntemi Belediye Başkanının veya idarenin şirketinin en üst yöneticisi tarafından belirlenir.

8-Sınav Sonuçlarına İtiraz

Sınav İtiraz Komisyonu kurulur. İtirazlar komisyonca değerlendirilerek öngörülen süre içerisinde karara bağlanır ve sonuç idareye veya idarenin şirketine ve ilgilisine yazılı şekilde tebliğ edilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.

İşçi statüsüne geçirilme

Sınavlarda başarılı olanlar;

           1-Davalardan ve icra takiplerinden Feragat ettiklerini gösterir belgeleri

İdareye veya idarenin şirketine karşı açtıkları davalardan feragat ettiklerine dair örnek-2(Mahkemeye Sunulacak Feragat Sözleşmesi Örneğini)’de yer alan dilekçenin ilgili Mahkemesine sunulması üzerine, mahkemece kimlik tespiti yapıldığını ve bu feragat dilekçesinin davacı tarafından mahkemeleri dosyasına sunulduğunu gösterir ilgili mahkeme şerhini taşıyan belge veya feragat beyanını içerir mahkemece onaylanmış duruşma tutanağı veya feragat nedeniyle davanın reddine dair kararın onaylı örneğini,

İcra takiplerinden feragat ettiklerine dair örnek-3(İcra Müdürlüğüne Sunulacak Feragat Örneği)’te yer alan dilekçenin ilgili İcra Müdürlüğüne sunulması üzerine, İcra Müdürlüğünce kimlik tespiti yapılarak, feragat dilekçesinin takip dosyasına sunulduğunu gösteren belgenin aslı veya onaylı sureti veya feragat nedeniyle icra takip dosyasının işlemden kaldırıldığına dair İcra Müdürlüğü kararının aslı veya onaylı suretini idareye veya idarenin şirketine ibraz etmek,

           2-Sulh Sözleşmesi örneğini (örnek-4) vermeleri ve  

           3-Öngörülen şartları taşımaya devam etmek kaydıyla

Belediye şirketinde en üst yöneticinin onayı ile topluca işe başlatılır. İşçi statüsüne geçirilenlerin istihdam süresi hiçbir şekilde emeklilik, yaşlılık ve malullük aylığını kazanma tarihini geçemez.

Şirketlere geçirilen işçiler mevcut hak ve ücretleri ile şirketlere geçirilecektir. Ancak işçilerin hangi işkolu üzerinden bildirilecekleri, hangi toplu iş sözleşmesinden faydalanacakları belirsizdir. Şirketin işkolu ile alt işverenin işkolunun aynı olup olmamasına, şirkette toplu iş sözleşmesi olup olmamasına veya Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin bulunup bulunulmamasına göre durum değişecek sonuç itibariyle aynı işyerinde farklı ücret ve TİS uygulamaları olacaktır.

Sonuç:

Taşeron işçilik kalkmıyor, devlet kurumları ve belediyeler büyük taşeron şirketlere dönüşüyor. Sendikal düzen işlemez kılınıyor. Feragatnamelerle işçi alacaklarında zaman aşımı süresinin on yıldan beş yıla düşürülmesiyle işçiden işverenlere devletin zor gücüyle sermaye aktarımı politikası bu kez KHK düzenlemesiyle taşeron işçilerin beş yıllık hakkı da ortadan kaldırılarak taşeron işçisi devletin, belediyelerin, siyasi partilerin kölesi haline dönüştürülüyor, geçmiş birikimleri devlet üzerinden sermayeye aktarılıyor. İşçi sendikalarının devlet ve işverenlerce kontrol altına alınmış olması işçiler açısından tabloyu ve de önlerinde olan görevleri daha da ağırlaştırıyor. Sihirli bir çözüm yolu yok. İşçiler kendi sendikalarında mıntıka temizliği yapacaklar, kendi meclislerini, komitelerini, birliklerini kuracaklar, fiili meşru mücadeleyle kadro hakkı için dövüşmeden evvel yeni bir dost düşman tanımı geliştirecekler. Çünkü şu an dost görünenlerin büyük kısmının tutumu düşmana hizmet ediyor.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler