spot_img
spot_img
Ana SayfaÇeviriLos Angeles'lı Öğretmenler Grev Hazırlığında- Dissent Magazine

Los Angeles’lı Öğretmenler Grev Hazırlığında- Dissent Magazine

Los Angeles’ta otuz beş bin okul öğretmeni grevin eşiğinde. Talepleri arasında %6.5’luk bir maaş zammı, sınıf sayılarının azaltılması, okul danışmanlarına, hemşirelerine ve kütüphanecilerine daha fazla ödenek ayrılması ve kentteki sözleşmeli okulların sayısına sınır konması bulunmakta. Mesele ne olursa olsun grev çok büyük ve önemli olacak.

Los Angeles’ın Birleşik Okul Bölgesi 640,000 öğrencisi, 1,000 okul, 60,000’den fazla çalışan ve 7.5 milyon dolarlık bütçesiyle ülkenin en büyük ikinci bölgesi. Diğer yandan bu sert mücadele aynı zamanda ilerici siyasetin anlamı ve Demokrat Parti’nin karakteriyle ilgili bir tartışmaya ev sahipliği yapmakta. Çünkü ulusal düzlemde Donald Trump ve müteffiklerini alt etmeye hazırlanmakta. Trumpçılar Kaliforniya eyaletinde çok cılız bir desteğe veya etkiye sahip olduklarından, burada yaşanacak şeyler muhtemelen, liberallerin iktidara geldiği bir Amerika’da gelecek politik çatışmaların nasıl şekilleneceğine işaret edecek.

Seçilecek olsa sürece öncülük etmiş eyaletlerden biri olarak görülebilecek Kaliforniya’da, mavi dalga 2018 araseçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’yi yok etmiş, valilikle yasama çoğunluğuna Demokratların sahip olduğu dev eyalette Cumhuriyetçileri tamamen önemsiz bir unsura dönüştürmüştür. Fakat Demokrat Parti liberalizminin ana gövdesi içinde derin çatlaklar bulunmaktadır. Bunu en iyi simgeleyen şey de, 2018 seçim kampanyaları sırasında kamu eğitiminin ve öğretmen sendikalarının geleceğiyle ilgili tartışmalardı. Şimdi 10 Ocak’ta başlaması planlanan ve sistemin tümüne yayılmış büyük bir L.A. grevi geçen seneki politik çekişmelerin bir devamı olup, artık seçim sandıklarından çıkıp grevlere taşınmış bir meseledir.

Sözleşmeli okulların geleceğiyle ilgili tartışmalar, Altın Eyaleti’ndeki eğitim politikalarının merkezine oturmuş durumda. Eyaletin genelinde 1,250’den, L.A.’de ise 200’den fazla sözleşmeli okul vardır. Bu açıdan oransal bakımdan bu okulların en yoğun olduğu eyalettir. Ülkenin en pahalı okul kurulu seçimlerinde, sözleşmeli okulları destekleyenler Los Angeles’ta bu okullardan yana iki adayın seçilmesini sağlamak için 2017’de 9.7 milyon dolar harcayıp, öğretmenlerden yana tavır almış Eğitim Kurulu’nun değişmesini sağlamışlardır. Bu paranın büyük kısmı bir avuç milyarderden gelmektedir. İçlerinde Walton ailesiyle Eli Broad da vardır. Güney Kaliforniya’nın tanınmış hayırseverlerinden olan Broad, servetini 1970’te inşaat işlerinden ve 1980’lerde SunAmerica firmasının CEO’luğundan elde etmiştir. Bu sigorta firmasını 1999’da A.I.G’ye 3 milyar dolar karşılığında satmıştır.

Mayıs 2018’de sendikalardan yana olan ve sözleşmeli okullara karşı çıkan baş denetçi sağlık sebepleriyle istifa ettikten sonra, yeni kurul bu büyük okul bölgesine liderlik etmesi için eski bir yatırım bankacısı olan ve Broad’ın müttefiklerinden biri olarak tanınmış Austin Beutner’ı atadı. Beutner hem Clinton yönetiminde hem de L.A. Valisi Antonio Villaraigosa döneminde hizmet etmiş bir Demokrat. 2006’da yatırım danışmanlık firmasının halka açılmasıyla en az 100 milyon dolar kazanmış Beutner, çoğu eğitimde hiç deneyimi olmayan fakat New Orleans, Detroit, Newark ve diğer yerlerde sorunlu okul sistemlerinin başında bulunmuş zengin iş adamları ve kadınlarını destekledi. Maliyetleri ve ücretleri kısmak, yoluna çıkan sendikaları etkisiz hale getirmek için bu insanları işe almıştır. Hepsi de sözleşmeli okulların taraftarlarıydılar.

2017’de L.A.’de yapılan okul yönetimi seçimlerinde elde ettikleri başarı, sözleşmeli okulları destekleyenleri cesaretlendirip, 2018 seçim kampanyasından kendilerine yakın kişileri eyalet yönetimine taşımak için yararlanmaya çalıştılar. Fakat Trump karşıtı ve enerjik kitlenin desteğini almak, önceki yılda belediye seçimlerine katılımı düşük olmuş insanların desteğini kazanmaktan çok daha zor olmuştur. 2018 baharında eskiden Los Angeles sendikalarında çalışmış olan fakat şimdi sözleşmeli okulların savunuculuğunu yapan Villaraigosa, Demokratların yarışında neredeyse Kaliforniya’daki bütün sendikaların desteğini almış Gavin Newsom karşısında çok az ilgi gördü. Güz aylarında eyaletin okulların başına atayacağı baş denetçi için yapılan ve partilerin yer almadığı seçim, valilik ve senatörlük gibi önemli seçimleri bile gölgede bıraktı. Bu yarışa Kaliforniya’daki diğer seçimlerden, hatta valilik çekişmesine ayrılandan daha büyük paralar aktı (50 milyon dolar). Sözleşmeli okul sahibi girişimcilerden Marshall Tuck, Kurulun, Waltonların, Gap’in eş kurucusu Doris Fisher’ın, birkaç zengin bağışçının ve Kaliforniya Sözleşmeli Okullar Derneği’nin desteğine sahipti. Resmen Demokrat Parti üyesi olmasına rağmen, Tuck Kaliforniya Demokrat Parti toplantısında sahneden yuhalanarak kovulmuştu. Toplantı sendikaların arka çıktığı ve eyaletin meclis üyelerinden biri olan rakibi Tony Thurmond’a destek vermişti. Thurmond Kasım’da seçimden galip ayrıldı fakat sadece %2’lik bir farkla kıl payı zafer elde etti.

Ancak bunların hiçbiri, Birleşik Los Angeles’lı Öğretmenler (UTLA) sendikasının Austin Buetner’le düzgün bir şekilde hesaplaşmasının garantisi değil. Los Angeles Birleşik Okul Bölgesi ciddi sorunlara sahip. Öğrenciler ağırlıkla yoksul ailelerden ve kabaca dörtte biri için İngilizce ikinci dil. Son on yılda okul kayıtları 100,000 azalmıştır. Bunda kısmen sözleşmeli okulların da payı vardır. Öğrenci sayısının azalması, okulların bakımı ve emekliliklerin maliyeti yüksek olsa bile, devletin eğitime daha az para harcaması demektir. UTLA’nın tahminlerine göre, L.A’da sözleşmeli okulların artması bölgenin kasasından 600 milyon dolar çekmiştir.

Ve Austin Beutner saldırıya geçmiş durumdadır. En az 400 tane grev kırıcılığı yapacak yeni vekil öğretmen almıştır. Güzün okul bölgesini 32 “ağa” ayıracak ve hala gizliliğini koruyan bir “portföy” programı geliştirmiştir. Sözde niyeti ailelere okulların yönetiminde daha fazla söz hakkı tanımaktır. Fakat UTLA buradaki bit yeniğini sezmiş durumdadır: “Merkezi denetim ve hesap verilebilirliğin kaldırılması, sözleşmeli okullarda yaşanan feci suistimallerin kontrolsüzce yayılmasına neden olacaktır. Tüm öğrencilere hizmet verilemeyecek, finansal skandallar yaşanacak, kamusal fonlar çarçur edilecek ve çıkar çatışmaları olacaktır.” UTLA Kasım ayında verdiği demeçte bu yorumda bulunmuştur.

Beutner’ın adem-i merkeziyetçi programına karşı verilen mücadele akla, yarım yüzyıl önce New York valisi John Lindsay ve liberal okul yönetiminin “okullara topluluk denetimini” sokmaya çalışmasıyla yaşanan ihtilafı getirmektedir. Başlarında Albert Shanker’ın olduğu NYC öğretmenler sendikası bu programa sert bir şekilde direnmişti. Birleşik Öğretmenler Federasyonu’nun merkezi yönetimi korumak için greve gitmesine tanık olmuş bu ihtilaf, sivil haklar hareketiyle toplulukların denetimi için mücadele veren birçok genç radikali, ağırlığı beyazlardan (ve Yahudilerden) oluşan yerel sendikacılarla karşı karşıya getirmiş derin ayrımın yaratıcısı olmuştu. Ancak bu sefer, yirmi birinci yüzyılda ve L.A. örneğinde dinamikler bunun tam tersidir: Kent teknokratlarının okul bölgesini parçalara ayıracak, toplu sözleşme pazarlıklarını daha zor hale getirecek ve sendikasız sözleşmeli okulların artmasına yeni fırsatlar açacak planı karşısında, kentin çok-kültürlü işçi sınıfını temsil eden UTLA’dır.

UTLA yıllarını bu mücadeleye hazırlanarak geçirdi. 2013’te  Chicago Öğretmenler Sendikasını yeniden harekete geçirmiş militan öğretmenleri andıran Union Power Caucus büyük bir yerel şubenin liderliğini ele geçirdi. İki yıl sonra önemli ücret artışlarının yapılmasını sağladı ve sınıf sayılarıyla danışmanlık oranlarıyla ilgili yeni ilkeler belirledi. Neticede Yüksek Mahkemeyi (Janus’a karşı AFSCME) ikna ederek kamu sektöründeki sendikaları sözde acentelik ücretlerden mahrum bırakmış sendika karşıtı güçlerin hedefindeki UTLA, kendi içinde bir örgütlenme hamlesi başlatıp %30’luk zam artışı için üyelerinin desteğini almıştır. Jacobin’den Eric Blanc’la yaptığı röportajında UTLA Sekreteri Arlene Inouye şu açıklamayı yaptı: “L.A.’deki kamusal eğitimi tehdit eden politik unsurları yenilgiye uğratmak için bu kaynakların gerekli olduğunu söyledik. %82’si bu yönde oy verdi. Bu sendika içindeki dinamikler için gerçek bir dönüm noktasıydı.” Ağustos 2018’de sendika grev için oylamaya gittiğinde, üyelerin %98’i greve evet demiş, sendikanın üyesi olmayan bini aşkın öğretmen oy verebilmek için UTLA’ya katılmıştı. Janus’tan sonra sendikal yoğunluk olağanüstü bir şekilde %96’lık rekor bir düzeye geldi.

Sendikal bağlılığın bu noktaya gelmesi, topluluğun büyük desteği olmadan mümkün değildi. Nitekim sendika “Müşterek Fayda İçin Pazarlık” adını verdiği, sendikaların okullardaki şartların iyileştirilmesine yönelik taleplerini, L.A.’ın ağırlığı güvencesiz göçmen toplulukların oluşturduğu nüfusun sorunlarıyla birleştirmiş programıyla bu desteği dikkatli bir şekilde büyütmüştü. Aralık ortasında 50,000 Los Angeles’lı UTLA’nın daha küçük sınıflar, ücretlerin artması ve sözleşmeli okulların sınırlanması gibi taleplerle düzenlediği protestoya destek oldular. “Red for Ed” [Ed için Kırmızı] yazan sendika tişörtleri giymiş göstericiler, Kent Sarayı’nın önündeki Grand Park’tan 2. Cadde’yle Grand Avenue’nun köşesine yürümüşler ve sözleşmeli okullara fon sağlayıp savunuculuğunu yapan Eli Broad’la özdeşleşmiş Broad Müzesi’nin önünde toplanmışlardı.

Greve gidilmesi halinde, rüzgar UTLA’nın arkasındaymış gibi görünüyor. Ortada en azından finansal bir kriz yok. LAUSD’nin elinde yaklaşık 2 milyon dolarlık ihtiyati bir nakit var ve eyalet son ekonomik gelişmelerin mali meyvelerinden faydalanmaya devam ediyor. Zorlu günler için kenara ayrılmış yaklaşık 30 milyon dolarları var. UTLA’nın açıklaması şöyle: “Eyaletin yasama meclisindeki büyük çoğunluğumuz sayesinde, artık ülkenin en zengin eyaleti olan Kaliforniya’yı öğrenci başına ayrılan fon sıralamasında 50 eyaletten 43. sıranın yukarısına taşımanın zamanı gelmiştir.” Ve elbette L.A.’lı öğretmenler cumhuriyetçilerin yönetimde olduğu eyaletlerde grevlere giderek Batı Virginia’dan Arizona’ya hatrı sayılır zam artışları almış öğretmenler hareketinin dalgasından yararlanmaktadırlar. Chicago’daki öğretmenler sendikası meslek içindeki tüm militan kişiler için bir ilham kaynağı olup, sözleşmeli okullarda çalışan 500’den fazla eğitimciyi örgütleyip sözleşme hakkı elde etmiştir. Elbette zaferin garantisi yoktur. Eğer grev bir haftadan uzun sürerse kamunun bakışı olumsuz bir niteliğe bürünebilir. Kent yönetiminin en liberal üyeleri bile, uzun süre altyapıya ve faaliyetlere ayrılan fanlardan mahrum kaldıkları için bütçede kesintiye gidilmesini istemektedirler. Fakat bugün Birleşik Devletler’de kamu okullarındaki öğretmenler işçi sınıfının öncü kuvvetleridir. Ve bu gerçek en net haliyle, Amerika’da yeni sosyal demokrasinin inşa edildiği Güney Kaliforniya’da kendisini göstermektedir.

(Dissent Magazine‘den Umut-Sen.Org için Akın Emre Pilgir tarafından çevirilmiştir.)

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler