spot_img
spot_img
Ana SayfaSeçtiklerimizİstihdam verilerinde tuhaflıklar! - Aziz Çelik

İstihdam verilerinde tuhaflıklar! – Aziz Çelik

Kimsenin istihdam artışından gocunduğu yok. Ama bu verilerin hangisi doğru? SGK’ye göre bir yıl içinde kayıtlı-sigortalı istihdam 2 milyon artarken, TÜİK’e göre 742 bin artıyorsa kimse bu verileri sorgusuz sualsiz kabul etmemizi beklemesin.

Bilindiği gibi 2017 yılı şubat ayında hükümet tarafından “milli istihdam seferberliği” ilan edildi ve işverenlere İŞKUR kaynaklarından devasa teşvikler sağlandı. Hükümet yetkilileri bu teşviklerle 2017 yılında bir buçuk milyon civarında ek istihdam sağlanacağını iddia etti. Elbette bu kadar büyük iddianın ve teşviklerin sonuçları merak konusu olur. İstihdamın ne kadar arttığı, önceki yıllardan ne kadar farklılaştığı ve teşvik seferberliğinin ne kadar işe yaradığı sorgulanır. Kamu kaynaklarından sağlanan devasa teşviklerin istihdama dönüşüp dönüşmediği, dönüştüyse ne boyutta dönüştüğü merak edilir.

Biri bunu izah etsin!

İstihdam artışını izleyebileceğimiz iki temel resmi veri seti var. Bunlardan ilki TÜİK’in Hane Halkı İşgücü Araştırması. İkincisi ise Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) sigortalı sayılarına ilişkin istatistikleri. İki veri de her ayın on beşinde ve yılın aynı dönemini kapsayacak şekilde açıklanıyor. TÜİK Hane Halkı İşgücü Araştırması anket niteliğinde ve cevaplayanların beyanı esas alınıyor. SGK verileri ise kayıtlara dayalı. TÜİK verileri kayıtlı-kayıtsız bütün istihdama ilişkin veri sunarken, SGK verileri sadece kayıtlı istihdama ilişkin veri sunuyor. Farklı yöntemler ve ölçütler kullanmalarına karşın iki veri seti de istihdama ilişkin makro düzeyde detaylı bilgiler sunuyor.

İstihdam eğilimlerini bu verilerden izlemek mümkün. Dahası bu iki veri seti ile karşılıklı kontrol sağlamak da mümkün. Ancak gelin görün ki bu iki veri seti arasında, istihdamın temel büyüklüklerine ilişkin devasa ve açıklanması güç farklar, hatta zıtlıklar var. Kuşkusuz iki veri setinin kullandığı yöntem ve kaynaklar nedeniyle örtüşmesi beklenemez, ancak ortaya çıkan büyük sapmalar nasıl izah edilebilir? Sorularımız aşağıda yer alıyor. SGK ve TÜİK yetkililerinden ikna edici izahat bekliyoruz.

SGK’nin Eylül 2017 mucizesinin izahı ne?

Aynı kapsamda olmaları nedeniyle iki kurumun kayıtlı-sigortalı istihdama ilişkin verilerini karşılaştırmak istiyoruz. SGK Eylül 2017 verilerine göre, toplam kayıtlı-sigortalı istihdam Ağustos 2017’ye göre (bir ayda) 550 bin artmış durumda. TÜİK verilerine göre ise toplam istihdam Ağustos 2017-Eylül 2017 arasında 31 bin kişi azalmış. Aynı dönemde kayıtlı istihdam ise 79 bin kişi artmış. Mevsimsel etkiler nedeniyle eylül ayında tarım, turizm ve inşaat alanındaki istihdamın gerilemesi oldukça makul. TÜİK verileri akla ve bilime uygun görünüyor. Ancak nasıl oluyor da SGK verilerine göre sadece bir ayda kayıtlı-sigortalı istihdam 550 bin kişi artıyor? Mevsimsel eğilimlere aykırı bu artışın kaynağı nedir? Nasıl oluyor da son bir yılda meydana gelen toplam sigortalı artışının yüzde 27’si bir ayda (eylül ayında) gerçekleşiyor? Eylül ayındaki bu mucizevi artışın sebebi nedir? Sadece bir ayda yüzde 2,5 istihdam artışı nasıl izah edilir?

1 milyon 265 bin sigortalı buharlaştı mı?

Benzer tuhaflık yıllık istihdam verileri için de söz konusudur. TÜİK’e göre Eylül 2016-Eylül 2017 arası toplam istihdam artışı 1 milyon 233 bindir. Bu artışın 491 bini kayıt dışı alanda gerçekleşmiştir. Bir diğer ifadeyle TÜİK’e göre son bir yılda (eylül dönemi) kayıtlı-sigortalı istihdam artışı 742 bindir. Oysa SGK’ye göre aynı dönemde toplam sigortalı-kayıtlı istihdam 2 milyon 7 bin artmıştır. SGK’ye göre son bir yılda sigortalı olan 1 milyon 265 bin kişi, TÜİK Hane Halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına yansımamış durumda. Diğer bir ifadeyle son bir yılda SGK’ye göre sigortalı olanların üçte ikisi TÜİK verilerinde yok. Bu kadar büyük sapmanın izahı nedir? Biri lütfen bunu açıklasın!

SGK verilerine göre son bir yılda sağlanan istihdam artışının yüzde 58’i (1 milyon 157 bin) çırak, stajyer, kursiyer ve bursiyerlerden, yüzde 6,5’i ise kendi hesabına çalışanlardaki artıştan oluşuyor. Zorunlu sigortalı artışı, toplam sigortalı artışının sadece yüzde 36,5’ini oluşturuyor. Acaba SGK’nin sigortalı istihdam içinde saydığı çırak, stajyer, kursiyer ve bursiyerler kendilerini istihdam ve sosyal güvenlik kapsamında saymıyorlar, görmüyorlar ve TÜİK’e kendilerini kayıtsız ve sigortasız olarak mı bildiriyorlar? SGK’nin şişirdiği veriler gerçek hayatta öyle algılanmıyor ve değerlendirilmiyor mu? İzahat şart!

Kayıtlı istihdam verilerinde 3,6 milyon fark var

İki veri seti arasındaki bir diğer tuhaflık ise kayıtdışı ve kayıtlı istihdam toplamında ortaya çıkıyor. TÜİK’e göre toplam 28,7 milyon istihdamın 10 milyonu kayıtdışı. Kayıtlı istihdam 18,7 milyon. Ancak SGK verilerine göre aktif (çalışan) sigortalı-kayıtlı istihdamı 22,3 milyon. Arada 3,6 milyon fark var. Şaka değil! SGK’ye göre aktif sigortalı olan 3,6 milyon kişi TÜK verilerinde görünmüyor. Veya bunlar kendilerini herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı görmüyorlar. Hangisi doğru? Türkiye’de kayıtlı-sigortalı istihdam 18,7 milyon mu yoksa 22,3 milyon mu? TÜİK nasıl oluyor da kayıtlı-sigortalı istihdamı yüzde 20 daha az buluyor? Yüzde 20’lik sapma oldukça yüksek bir örnekleme sahip bir anket için izah edilebilir mi? Yoksa sorun TÜİK’te değil de SGK istatistiklerinde mi? İzahat lazım!

Sigortalı sayısı patlarken neden primler azalıyor?

SGK verileri kayda dayalı olmasına karşın, son bir yılda yaratılan eğreti ve sözde istihdam türleri nedeniyle sağlıksız görünüyor. SGK’ye göre son bir yılda istihdam 2 milyondan fazla arttı. Bu yaklaşık yüzde 10’luk bir kayıtlı istihdam artışı anlamına geliyor. Bu durumun prim artışı olarak SGK’nin gelirlerine yansıması gerekir. Sigortalı tabanı genişliyorsa prim gelirlerinin de artması gerekir. Peki, SGK’nin prim artışları son bir yılda ne olmuş? Eylül 2016’da 14,9 milyar TL olan SGK prim geliri, Eylül 2017’de 14,4 milyar TL’ye gerilemiş. Oysa prim gelirlerinin hem ücret artışları (örneğin asgari ücret yüzde 8 arttı) hem de sigortalı sayısındaki yüzde 10’luk artışa göre en az yüzde 18 artması gerekiyordu. Tersine SGK prim gelirleri azalmış. Nereden baksan izahı zor. Sigortalı istihdamda patlama yaşanıyorsa prim gelirleri neden düşüyor?

Mızrak çuvala sığmıyor!

Kimsenin istihdam artışından gocunduğu yok. İstihdam elbette artsın. Ama bu verilerin hangisi doğru? SGK’ye göre bir yıl içinde kayıtlı-sigortalı istihdam 2 milyon artarken, TÜİK’e göre 742 bin artıyorsa kimse bu verileri sorgusuz sualsiz kabul etmemizi beklemesin. Kimse yapay yöntemler sağlanan artışı “istihdam mucizesi” diye anlatmaya kalkmasın! TÜİK ve SGK arasındaki bu devasa farkın nedeni ne? Mızrağın çuvala sığmadığı bir tablo var. Devletin iki kurumunun aynı konudaki makro verileri arasında uçurum var. Benim çalışma iktisadi ve sosyal politika bilgim bu farkı anlamaya yetmiyor. Belki vardır bir izahı. Böylece biz de anlamış oluruz. Lütfen birileri bu tuhaflığı izah etsin!

BirGün

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler