HEMA Amasra İşletmesinde maden işçilerinin eylemi beşinci gününde tüm coşkusuyla devam ediyor. HATTAT Holdinge ait HEMA A.Ş. Amasra Kömür İşletmesi’nde Hema A.Ş. ve taşeron şirket DENFA’da çalışan 310 maden işçisinin 6 Temmuz 2015 tarihinde ocağa inmeyerek başlattıkları iş bırakma eylemi devam ediyor.
Madenciler, 11 Eylül 2014 tarihinde 6552 sayılı İş Kanunu’nda yapılan değişiklikliğin TBMM’de onaylanarak yürürlüğe giren “taşkömürü ve linyit işletmelerinde yeraltında çalışan işçilerin maaşı 2 asgari ücretten aşağı olamaz” kanun maddesine istinaden İş Kanunu’nun 34’ncü maddesini dayanak göstererek, 2 asgari ücret tutarında çıplak maaş ödemesine uymayan HATTAT Holding’e ait HEMA Amasra Kömür İşletmesi’nde sabah 08-16 vardiyasında ocağa inmeyerek iş bırakma eylemi başlatmışlardı.
Eylemin 5. gününde de işletmeye ait Tarlağzı-1 nolu kuyu, Kazpınarı 2 nolu kuyu, Amasra 3 nolu kuyu da çalışan, sadece iş güvenliği gereği girmesi zorunlu olanlar dışında kalan 310 işçi ocağa inmiyor. İşçiler, konu ile ilgili olarak mahkeme kararı olmasına rağmen kendilerine ödenmeyen çift asgari ücret ile 10 aylık geriye dönük kazanılmış haklarının ödenmesini istiyor.
İşverinin, en az iki asgari ücreti taban ücret olarak görmediğini, sosyal haklarla beraber işçiye iki asgari ücret ödeme yoluna gittiğine işaret eden Arslan, şöyle konuştu:
“Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. İşçi arkadaşlarımız bunu kabul etse bile bizim sendika olarak kabul etme şansımız yok. Çünkü biz bu konuda iki dava açtık. Mahkemelerin verdiği karar, asgari ücretin çıplak ödenek olduğu, diğer ödeneklerin asgari ücretin dışında olduğuna dair. Bu yönde iki mahkeme kararı var. Burada, ‘Size sosyal yardımlarla 2 bin lira verelim’ diyeceklerdir. Ama bizler çalışmama hakkını kullanacağız. Buradaki 310 arkadaşımıza biz ne diyorsak o olacak. Yani birimiz hepimiz hepimiz birimiz için buradayız. Eylemi başlatan maden işçisidir. Bitirecek olan da maden işçisi olacaktır.”
İşçi temsilcisi “11 Eylül itibariyle meclisten tüm partilerin ortak kararıyla taş kömürü ve linyit üretiminde bulunun madenlerde maaşların iki asgari ücretten aşağı olamayacağı ibaresi var. Şirket bize ekim maaşımızı bu şekilde yatırdı. Kasım maaşımızı çekmek için bankaya gittiğimizde çok komik rakamlarla karşılaştık. Şirket bize bir önceki ay verdiğini bu sefer kesmişti. Kimimizin hesabında 5 lira kimimizinkinde 10 lira vardı. Biz de bunun üzerine mahkemeye müracaat ederek dava açtık ve 4 Haziran tarihinde mahkemeyi kazandık. Bize mahkemeyi kazanın öyle gelin diyen şirket yetkilileri bu sefer yasa üzerinde kelime oyunları yaparak bize hakkımız olanı vermemekte ısrar ettiler. Artık canına tak eden işçi arkadaşlarım tabandan gelen güçlerini kullanarak biz temsilcilere bu işin böyle devam edemeyeceğini söyleyerek, hep beraber emeklerimizin karşılığını alana kadar bir şeyler yapmamız gerektiği kararını aldık. Biz de sendikamızın bize verdiği destekle iş kanununun 34. Maddesinin verdiği hak kapsamında iş bırakma eylemi gerçekleştiriyoruz. Ocakların hepsi durdu sadece iş güvenliği açısından bazı önlemleri alan arkadaşlarımız var o kadar. Paralar yatana kadar kesinlikle gitmeyeceğiz. Maaşlarımız ve geriye dönük alacaklarımız ne zaman hesabımıza yatar biz o zaman çalışmaya devam ederiz. Biz çalışmak ve üretmek istiyoruz, ama hakkımız olanı alarak. Dün bizimle toplantı yapan Hema A.Ş. Müdürü Selim Şenkal kendisinin de emekten ve emekçiden yana olduğunu ifade etti, bu şekildeki açıklamalarına çok teşekkür ediyorum(!) fakat bunu bizim hakkımız olan iki asgari ücret üzerinden maaşlarımızı yatırıp da gösterirse çok daha memnun oluruz. Ayrıca bizden 135 kişiyi savcılığa vermişler, bizim açıklayamayacak hiçbir şeyimiz yok asıl onlar mahkemenin kararına uymayıp bizleri mağdur ediyorlar. Asıl şirket yetkilileri suç işliyorlar. Bizim ki yüz karası değil kömür karası, biz emeğimizin ekmeğimiz peşindeyiz. Son olarak bize destek olmak isteyen tüm emekçileri yanımıza direnişe, dayanışmaya, halaya, oyun havası oynamaya bekliyoruz.”
Bir diğer işçi temsilcisi ise “ 10 aydır alacaklarımızın bize verilmemesinden ötürü mağdur durumdayız. Diğer temsilci arkadaşımın da belirttiği üzere bir kez çift asgari ücret üzerinden maaşımızı alabildik ve daha sonraki aylarda kademeli olarak maaşlarımızdan bu verilen çift asgari ücret kesildi. Bunun neticesinde mahkeme sürecine girdik, bu esnada Çalışma Bakanlığı’ndan müfettişler geldi ve ortamı inceledi, raporlar tutuldu onlar da bizim haklı olduğumuzu belirtti ve şirketten alacağımızı kuruşu kuruşuna hesapladı. Biz bu raporla beraber mahkeme sürecini de takip ettik. Bu esnada şirket yetkilileri de bizimle mahkemeyi takip etti ve mahkemenin kararı doğrultusunda ödeme yapacaklarını söylediler. Fakat mahkemeyi de kazanmamıza rağmen sözlerini tutmadılar. Biz de eylem sürecine girdik. Kazanılmış hakkımızı kullanıyoruz. İş kanunun 34. Maddesine dayanarak iş bıraktık. Bizim gün geçtikçe zayıflayacağımızı düşünenler büyük bir yanılgı içerisindeler tam aksine güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Her gün pek çok sivil toplum kuruluşu, sendika bizimle dayanışmak için buraya geliyor. Burada büyük bir birlik olduk. Biz burada emeğimizin karşılığını alana kadar ölmek var dönmek yok diyoruz. Bizimle dayanışmak için buraya gelenlere çok teşekkür ediyorum.
