2 hafta önce ortaya çıktığı şekilde Güvenlik-Sen Başkanı Serdar Aslan, Genel Mali İşler Daire Başkanı Doğan Özdemir ve Genel Sekreter Hüseyin Ünlü, üyesi olan işçileri, iktidarın muhalif sesleri kesmek için can simidi olarak kullandığı ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla devlete şikâyet etmişti.
Skandal haber, yurt-içi ve yurt dışında bir çok haber sitesinde kamuoyuna yansımış ve Güvenlik-Sen üyeleri ve Güvenlik-Sen İşçi Meclisleri de bu ihbarcı yöneticileri derhal istifa etmeye çağırmıştı. Fakat bütün bu iddialara rağmen Güvenlik-Sen yönetimi hiç bir açıklama yapmamayı sürdürüyordu. 2 hafta arından ortaya skandalı onaylayan ve Saray rejiminin yaptığı açıklamaları çağrıştıran skandal bir açıklama daha eklediler.
Öncelikle yapılan ihbarcılık 3 yönetici tarafından kabul ediliyor ardından, açıklamada Saray’ın yaptığı gibi, iktidara biat eden-etmeyen yurttaş ayrımı yapıp, ortaya konan olağanüstü durumun (ihbarcılığın) aslında “kötü, samimiyetsiz üyelerin” karşısında “sendikanın birliği ve mütabakatını” korumak için yapıldığı ima ediliyor.
Yorumu Saray rejiminden “milli mütabakat ve birlik” söylemlerinin aslında ne olduğu gayet iyi bilen yurttaşlara bırakıyoruz…
