YIKILACAK AKP DİKTASI, KURULACAK EMEĞİN DÜNYASI!
Tüm arkadaşlarımızı UMUT-SEN kortejine çağırıyoruz. Hep birlikte Taksim’e yürüyoruz, 2015 1 Mayıs’ında Taksim’deyiz. İşçilerin ve tüm ezilenlerin birlik, mücadele ve dayanışma gününde bizler; taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya, performansa dayalı köleleştirmeye, işten atılmalara, iş cinayetlerine, şahsiyetsizleştirmelere, adaletsizliklere, iç güvenlik yasasıyla artan baskı ve korkutmalara, doğanın ve kentin talanına, cinsiyetçiliğe karşı fabrikalardan, bürolardan, plazalardan, sokaklardan çıkarak işçi ve tüm ezilenlerin özgürlük ve adalet kavgasının kortejini kuracağız. Engelleri aşa aşa Taksim’e varacağız. Kortejimiz ve barikatımız; örgütlü, örgütsüz taşeron düzenin zincirleri ile çalışmaya mahkûm edilmiş, güvencesiz, geleceksiz çalışan mavi ve beyaz yakalı işçilerin, işsizlerin, sistemin kölesi olmayı reddedenlerin, erkeklerin egemenliğini reddeden kadınların, işçilerin safında olan gençlerin, Berkinlerin, Ali İsmaillerin, Ethemlerin, Medenilerin, Ahmetlerin, Mehmetlerin, Abdullahların, Hasan Feritlerin, 301 Soma maden işçisinin sesleri ve ruhlarıyla büyüyecek. Bugün AKP diktasının ve Boydakların, Ali Koçların, sendika ağalarının “güzel ülkesinde” ezilenlere yasaklanmış tüm meydanlarını gerçek sahipleri olarak geri almak ve doldurmak en doğal, en haklı görevimizdir. Bunu yapmaktan kaçınanlar diktatörün postalını yalarcasına, buyrulmuş köşelere sığınanlar diktatörü olumlamaktan başka bir şey yapmamış olur. AKP diktasının en büyük korkusu, meydanların gerçek sahiplerinin, bizlerin eline geçmesidir, Tekel de olduğu gibi. Tekel’in yolundan ilerleyen ‘Geziciler’in yaptığı gibi, insanların kendi haklarına sahip çıkmasından korkuyorlar. Bakın işte, hayatı yaratanlar, her yerde direnerek, işgal ederek, teslim olmadıklarını, dimdik ayakta olduklarını haykırıyorlar. Gezinin sloganları, daha önce verilen her direniş mücadelesinin sloganları gibi, bize öncülük ediyor. Taksim’den memleketin tüm yasaklanmış meydanlarında ve sokaklarında olan işçiler, işsizler, kadınlar, gençler, şiir ve sapanla, gülümseme ve sloganla, duvar yazısı ve taşla, ama canla ve başla, neşeyle ve ağız dolusu kahkahalarla alt edecekler kan emici hırsızların o zalim düzenini. Göreceğiz ve göstereceğiz. Bu tarihtir, canımızın acısından biliriz, bedellerle diriltiriz yene yenile. Çitleri parçalayanlar, ömürlerini egemenlere siper edenler, sömürünün o vahşetinde bedenleriyle, ruhlarıyla her gün bedel ödeyen o işçiler, o çapulcular, o güzel çocuklar, zalimlerin tahtlarını yerle bir edecekler. Soyanların, soyup doymayanların, vampirlerin, sırtlanların; dini, vatanı, bayrağı, milliyetleri ağızlarına dolayıp, ezilenleri hep kandırdıklarını sananları unutmadık. Onlar her dönemin cellatları, katilleridirler ve er ya da geç diz çökecekler. Bu halk; hırsızları, muhbirleri, şerefsizleri asla sevmedi, sevmeyecek. Bu halkın, insanların emeklerini hiçbir vicdan hesabı vermeksizin çalanları tanımak için tapelereihtiyacı yok. Daha fazla kâr için Soma’da, Ermenek’te ve memleketin dört tarafında yaşanan işçi katliamlarında ve cinayetlerinde öldürülen işçilerin yakınlarını ve arkadaşlarını artık kandıramıyorsunuz. Hesap vereceksiniz mutlaka. Bursa’da sendika ağalarına, çetelerine karşı ayağa kalkan metal işçileri, Kayseri’de emek sömürüsü ve sendika ağalığına isyan eden Boydak işçileri, sağcı, “solcu” belediyelerde direnen taşeron işçileri, enerji, maden, tekstil, güvenlik işçilerinin hepsi aynı şeyi söylüyor: Bizim de günümüz gelecek! Onu kimse bize armağan etmeyecek! 1 Mayıs’tan başlayarak, ortaya koyacağımız direnişlerde günümüzü biz yaratacağız. Saraylarınız, devasa holding binalarınız, ihtişamlı sendika merkezleriniz korkunuza kalkan olamayacak! Hepsi yıkılacak, yanacak öfkemizin diyetinde! Ezenlerin kokuşmuş düzeninin kokuşmuşluğunu ortaya çıkaracak ve temizleyecek ezilenlerin tokadıdır. Çok uzak değil geliyor o büyülü, uğultulu, düzensiz kortejlerle ilerleyen işçi kervanları. Çağrımız herkese. Direniş senin yarınındır, çocuğundur, sevdiklerindir, aşkındır… Yarınına, çocuklarına, sevdiklerine, aşkına sahip çıkacak olanlar bu ablukayı dağıtacaklar. 1 Mayıs’ta hep birlikte haykıracağız:
“Güvencesizliğe, Taşeronlaştırmaya Karşı Umut Sen Ol”
“ Yıkılacak AKP Diktası, Kurulacak Emeğin Dünyası! “
UMUT-SEN
Özel Güvenlik İşçileri Sendikası (Güvenlik-Sen)
Güvenlik İşçileri Meclisi
Güvencesiz İşçiler Sendikası (GİS)
Depo, Antrepo, Gemi Yapımı ve Deniz taşımacılığı Sendikası (DGD-SEN)
Giyim İşçileri Sendikası (Giyim-Sen)
Taşeron İşçiler Sendikası Girişimi
