Çerkezköy’de bulunan Eaton/Polimer Kauçuk fabrikasında Petrol-İş Sendikası’na üye işçiler küçülmeye gidiyoruz gerekçe gösterilerek işten atıldı. Atılan işçiler 25 Eylül’den bu yana fabrika önünde direnişteler. Petrol-İş Sendikası 1. No’lu şube üyesi olan işçilerin söz, yetki, karar süreçlerinde olması için yönetime muhalefet çizgisini sahiplenen işçiler kapının önüne kondu. Direnişçilerden Şenol Kurt ile işten atılma süreci ve direnişi konuştuk.
İşten atılma süreciniz nasıl gelişti?
Mayıs ayında bizim toplu sözleşmemiz bitti. Sonrasında fabrika geçici işçi alımlarına başladı. 400’e yakın işçi aldı. Bu alımlara devam ederken, yurtdışından CEO gelerek siparişlerin azaldığını söyledi. Deneme süresindeki geçici işçileri çıkardılar. Küçülmeye gidiyoruz derken, Temmuz ve Ağustos aylarında fazla mesailere kalıyorduk biz.
Eylül ayında sendika ile ek bir protokol yapılmış. Bu protokolde Petrol-İş Sendikası 1. No’lu şube sendika yöneticilerinin imzaları var. TİS’in 12. Maddesine göre çıkış yapılacağı söylendi. İşverenin isteği üzerine en son giren çıkacak gibi açıklamalar yaptılar. Fakat uygulama öyle olmadı. 2100 işçi çalışıyorduk şuan sayı 1700’a kadar düşürüldü.
Sendikanız tartışmalar sürerken neler yaptı?
Bir şey yapmadı açıkçası. Prosedüre uyularak çıkarma yapılacağı söylendi. Bizi sürece dair doğru bilgilendirmedi sendika. Ayrıca işten atılmalara topyekün karşı duracağına sayılar üzerinden pazarlık yaptı işverenle.
Petrol-İş Genel Kurulunda nasıl tutum aldı üyesi olduğunuz şube?
Şubenin örgütlü olduğu bu firma dışında bir de ilaç sektörü var. Buradaki delegeler yeni genel başkanı desteklediler. Bizim fabrikanın delegeleri ise bölündü. Şube yönetimi paramparça oldu. 6 yıldan biri bölük pörçük yönetim var. Ortak bir tutum alınmadı.
Toplu iş sözleşmesi döneminde neler yaşanmıştı?
İşyeri baş temsilcisi hariç bize doğrudan bilgilendirme yapılmadı. O da son görüşmeden itibaren zaten yukarıdan belirlenmiş olan zam oranını işçilere empoze etmeye çalıştı. Yersen yemek, yemezsen mercimek misali. Masadan bu şekilde kalkarsan işverenin işçi çıkarmasına zemin hazırlamış oluyorsun. Sendika ile işveren arasında protokol imzalanmış. 35 kişilik bir liste yapılmış. Biz bu listedeyiz. Sendikanın yanlış uygulamaları karşısında muhalefet ettiğimiz için işverenle kolkola bizi işten atmış oldular. Sendikanın istediği işçilerin ise yeri sağlamlaştırıldı.
Geçen senelerde temsilci seçimi yaptırmama gibi bir yaklaşımı vardı sendikanın. Biz de baskı uygulayarak bu temsilci seçimini yaptırdık. Şimdi şube bizden intikam aldı diyebiliriz.
Petrol-İş Genel Merkezi’nin işten atılmanız ile ilgili tutumu ne oldu?
Genel Merkez ‘Size önce şubenizin sahip çıkması gerekir’ diyor. Biz de toplu sözleşme dışında işten çıkarılma durumunda, Genel Merkez’in ne olursa olsun işçiye sahip çıkması gerekliliğini vurguladık. Burada yaşanan haksızlığı Disiplin Kurulu’na taşımak doğru olur dedik. Genel Merkez kurulun en son işlenecek bir mesele olduğunu, şube temsilcileri ile tekrar görüşmemizi sonrasında Genel Merkez olarak açıklama yapacaklarını söylediler. 3 hafta oldu ne ses veren, ne de gelen giden. Birkaç temsilci yanımıza geliyordu. Protokolde imzaları olduğu için onlara “Burada yalandan tokalaşmanın anlamı yok. Bize gerçekten sahip çıkacaksınız gelin” dedik.
Direnişi nasıl yürütüyorsunuz, hukuki prosedür ne durumda?
Tamamen kendi imkanlarımızla yürütüyoruz. Sendika yanımızda yok yani. 40 kişiye yakın içi olarak birlikte hareket ediyoruz. Direniş alanının ihtiyaçlarını dayanışma ile çözüyoruz. Kimi arkadaşlarımız ek işlere gidiyor. Eşi hamile olan işçi arkadaşlarımız var. Stresten düşük tehlikesi geçirdi arkadaşımızın eşi. Bir işçi arkadaşımız kalp krizi geçirdi.
Hukuki süreci de hep birlikte başlattık. İçerde fazla mesai yapılıyor. Biz bunları belgeledik. Bunu mahkemeye delil olarak sunacağız. Bunu fark eden şube temsilcileri bir yazı yazarak fazla mesailerin kaldırılmasını talep etti. Bu da bizim için bir delil.
Direnişin gidişatını nasıl planlıyorsunuz?
2 haftadır sendikamızdan bir hamle bekledik, olmadı. Biz bugünden itibaren pasif direnişi aktif direnişe çevirdik. Çadırımızı kurduk, buraya yerleşiyoruz. Basında çıkan haberlerden sonra Petrol-İş Genel Merkezi üyelerimizin yanındayız diyerek gazetecilere açıklamalarda bulundu. Haftaya Genel Merkeze tekrar görüşmeye gideceğiz. Yanımızda olmak sadece söz değil, işe geri dönmemiz için aktif rol oynamaları lazım. Görüşmeden sonra yol haritamızı netleştireceğiz. Akabinde kamuoyuna duyuracağız durumumuzu.
Memleketin dört bir yanında işçi direnişleri sürüyor. Real, Saicapack, Cargill, Tüvtürk, Soma maden işçiler, Mahir Kılıç vb. Bu direnişlerle ilgili ne söylemek istersiniz?
Mücadele eden işçilerin sorunları ortak. Kimi sendika üyesi olup işten atılıyor, kimi tazminat hakkı için direniyor, kimi bizler gibi sendikalarda işçilerin sözü geçsin derken işten atılıyor. İşçi sınıfı kaderini kendi çizmediği sürece işçilere yapılan zulüm bitmeyecek.
Tüm direnişleri ayrı ayrı önemsiyoruz. Buradan onlara da selam edelim.
