spot_img
spot_img
Ana SayfaSeçtiklerimizÇHD İstanbul Şube: Patronlara karşı haklarımız var!

ÇHD İstanbul Şube: Patronlara karşı haklarımız var!

İşçiler Hastalığa ve Açlığa Mahkûm Edilemez!

İşyerinde Corona Virüs salgınına karşı tedbir almayan,

tedbir almanıza karşı çıkan patronlara karşı haklarınız var!

Bilindiği üzere, Corona Virüsü salgını nedeni ile dünyanın birçok ülkesinde binlerce insan yaşamını yitirmiş olup, ülkemizde de bu virüs hızla yayılmaktadır. Buna karşın, işçilerin çalıştıkları işyerleri faaliyetlerine devam ettiklerinden hali hazırda milyonlarca işçi hastalık riski ile karşı karşıyadır. Somut gerçek karşısında, Corona Virüsü salgını, işyerleri ve işçiler yönünden, İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu’nun 13. maddesinde ifade edildiği şekilde ciddi ve yakın tehlike kapsamındadır. Bu nedenle, ülke genelindeki tüm işyerlerinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması yasal bir zorunluluk olup, bu yönde işçilerin, işverenlere başvuru yapmaları önemlidir. Bu kapsamında, bu açıklama ile beraber paylaştığımız örnek dilekçe ile işverenlere başvuru yapılabilir.

Her bir işçinin hayatından ve sağlığından, tedbir almayan işverenler ve denetim görevini yerine getirmeyen Devlet görevlileri sorumlu olacaktır. Keza, öngörülebilir, yakın ve yaşamsal nitelikte bir tehdit söz konusudur. Bu duruma karşı “iş yürüsün de işçilere ne olursa olsun” yaklaşımı içerisine girenler için Türk Ceza Kanunu’na göre olası kastla öldürme ve diğer suçlar gündeme gelecektir.

İşverene dilekçe verilmesine rağmen işverenin gerekli tedbirleri almaması halinde, işçiler, işten ayrılmak yerine, iş yerinde tedbir alınması için iş mahkemesine tedbir başvurusu yapabilecektir. Kamuda çalışanlar ise idare mahkemesine yürütmenin durdurulması veya asliye hukuk mahkemesine tedbir başvurusu yapabilirler. Tedbir kararı verilip bu karar uygulanana kadar iş yerine gitmeme hakkı saklıdır.

Yine, işçiler, Çalışma Bölge Müdürlüklerine şikâyette bulunulup teftiş talep edilebilir. İşyerleri derhal iş müfettişlerince belli bir program dâhilinde yaygın bir denetimden geçirilmelidir.

1- Corona virüsü salgını nedeni ile işçiler işten çıkarsa tazminat alabilir mi veya işveren işçileri işten çıkarabilir mi ?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/3. fıkrasında, “İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler” ortaya çıkması halinde, işçinin, iş sözleşmesini derhal sona erdirebileceği düzenlenmiştir. Bu durumda, işçi, kıdem tazminatına hak kazanacaksa da ihbar tazminatına hak kazanamayacaktır.

Yine, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/3.fıkrasında da, bukez, “İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması” halinde, işverenin, iş sözleşmesini derhal sona erdirebileceği düzenlenmiştir. Bu durumda da, işçi, kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Ancak, İş Mahkemeleri tarafından, bu durumda işçilerin ihbar tazminatına hak kazanamayacağı kabul edilmektedir. Corona Virüsü salgını nedeni ile milyonlarca işçinin işsiz kalma tehlikesi bulunduğundan, salgın dönemi boyunca işten çıkarmalar yasaklanmalı ve yasaklama olmaması halinde dahi, işten ayrılma bildirgelerinde hangi çıkış kodu bildirilmiş olursa olsun, işçilerin işsizlik ödeneğinden faydalanmalarının yolu açılmalıdır.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yayılan Corona Virüsü salgınının, işçinin çalışmasına engel fiili bir durum yarattığı gerçekliği karşısında, bu durumun, “zorlayıcı sebep” olarak nitelendirilmesi mümkündür.

2- İşveren, işçileri ücretsiz izne veya yıllık ücretli izne çıkartabilir mi ?

İşçilerin onay vermemesi halinde, işverenler, işçileri ücretsiz izne çıkaramazlar. İşten atma tehdidi ile işçilere imzalatılan ücretsiz izin talep dilekçelerinin veya formlarının bir geçerliliği yoktur. Keza, ücretsiz izin uygulaması halinde, iş ilişkisinin asli unsurları olan, iş görme ve ücret unsurları askıya alındığından, iş ilişkisi sona ermektedir. İşverenin, onayı olmadan tek taraflı olarak işçiyi izne çıkarması tek taraflı bir işten çıkarma olduğundan, işçi, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı gibi, işe iade davası da açabilecektir. İşe iade dava açma süresi, ücretsiz iznin işçiye bildirilmesinden itibaren işlemeye başlayacaktır.

Diğer yandan, yıllık ücretli izin, ancak işçinin talebi ile kullandırılabileceğinden, işçinin yazılı talebi olmadan işçinin yıllık izne çıkarılması da yasal olarak mümkün değildir. İşçiler, yıllık izinden sayılmamak kaydıyla işverenler tarafından ücretli izne çıkarılabilirler.

İşçi ve işverenin yazılı olarak anlaşmaları halinde ise ücretli veya ücretsiz izin uygulamasına gidilebilecektir.

3- İşten çıkarılan işçi işsizlik fonundan yararlanabilir mi ve işçilerin kısa süreli çalışmada hakları nelerdir ?

İşçiler, işten çıkarılmaları halinde 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 50. maddesine göre işsizlik ödeneğine başvuru yapabilirler.

Yine, zorlayıcı sebep nedeni ile işverenler, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun Ek 2. maddesi uyarınca Türkiye İş Kurumu’na kısa çalışma ödeneği için müracaatta bulunabilirler. Kısa çalışmada, işyeri tümden kapansa dahi, işçilere, ilk hafta ücretlerinin yarısı işveren tarafından ödenmektedir. Sonrasında işçiler, yukarıda ifade edildiği gibi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/3 maddesine göre iş sözleşmesini sonlandırarak kıdem tazminatı talep edebilirler.

Her iki durumda da işçinin, iş sözleşmesinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olması ve iş sözleşmesinin sona ermesinden önceki son 120 gün iş sözleşmesine tabi olması şarttır. Bu şart derhal kaldırılmalıdır. Son üç yılda 600 gün çalışması olmayan işçiler de hastalık ve işsizlik tehdidi altındadır.

İşçilere kısa çalışma nedeni ile ödenecek tutarlar ileride alacakları işsizlik ödeneğinden düşülmemelidir. Zira, olağanüstü bir durum söz konusudur ve işçilerin işsizlik ödeneğine olan ihtiyaçlarının ne kadar süreceği belirsizdir.

Fon, belli bir süre ücret garantisi vermekte olup (prim gününe göre 180 ile 300 gün arasında), salgın geçene kadar süre kaydı da kalkmalıdır.

4- Taşeron işçilerin hakları nelerdir ?

Kamu ve özel işyerlerinde çalışan tüm taşeron işçiler, işten ayrılmak istemiyorlarsa, ödenmeyen ücretlerinin ödenmesi için 4857 sayılı İş Kanunu’nun 36. maddesinin 1. ve son fıkralarına göre asıl işverene müracaat edebilirler.

Asıl işverenler, taşeronun hak edişinden keserek işçinin banka hesabına ödeme yapmak zorundadır.

Kamu işyerlerinde çalışan taşeron işçilerinin işten çıkarılmaları veya rızaları dışında ücretsiz izne çıkarılmaları halinde, dava açmadan İş Kanunu’nun 112. maddesine göre kıdem tazminatlarını Kurumdan talep etmeleri halinde bu ödemeler, Kurum bütçesinden derhal yapılmalıdır.

Taşeron işçilerin kıdem tazminatı mevcut düzenlemede sadece 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62/e maddesine göre taşerona verilmiş işlerde geçerlidir. Bu sınırlama kaldırılmalı, kamudaki tüm taşeron işçilerin kıdem tazminatlarına garanti getirilmelidir.

Kamuda veya taşeronda çalışsın çalışmasın içinden geçtiğimiz bu zor günlerde tüm işçilerin kıdem tazminatlarına derhal Hazine garantisi getirilmelidir.

Aşağıda soru – cevap şeklinde çeşitli sorunlara dair açıklamalara ve örnek bir başvuru dilekçesine ulaşabilirsiniz.

                                                   İŞÇİLER İÇİN İZOLASYON YOK İŞ YERLERİ AÇIK!

İŞÇİLER HASTALIĞA MAHKUM EDİLEMEZ! HAKLARIMIZ VAR!

İş yerinde salgına karşı önlem alınmıyorsa ne yapabilirim?

6331 sayılı İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU’nun 13. maddesine göre ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan işçiler işyerinde varsa iş sağlığı kuruluna yoksa işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir,

Başvuru üzerine nasıl bir prosedür işler?

“Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir”

Başvuruya rağmen önlem alınmazsa haklarım neler?

“Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir.”

İş yerine gitmezsem ücretim kesilir mi?

“Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.”

İş yerinde durum çok acil ise (örneğin hastalık tespit edildiyse) başvuru yapıp sonucunu öğrenene kadar işe gitmek zorunda mıyım?

“Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider”

Hastalık görülen iş yerine gitmezsem ücretim kesilir mi?

“Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.”

Tedbir başvurusu nedeni ile işten çıkarılabilir miyim?

Evet, patronlar sizi işten çıkartabilir, yasaklayan bir kanun hükmü yok ancak kıdem tazminatına hak kazanırsınız. Bu nedenle salgın dönemi boyunca işten çıkartmalar yasaklanmalı veya en azından hangi çıkış kodu bildirilmiş olursa olsun işsizlik ödeneceğinden faydalanmanın yolu açılmalıdır.

İş akdimi ben feshedebilir miyim?

İşçiler “talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir.”

Kamu çalışanları da bu haklardan yararlanabilir mi?

“Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır.”

Tedbir almayan patron ve kamu görevlileri suçlu duruma düşer mi?

Her bir işçinin hayatından ve sağlığından tedbir alamayan patronlar ve Denetim görevini yerine getirmeyen Devlet görevlileri sorumlu olacaktır, öngörülebilir, yakın ve yaşamsal nitelikte bir tehdit söz konusudur.

Bu duruma karşı “iş yürüsün de işçilere ne olursa olsun” yaklaşımı içerisine girenler için Türk Ceza Kanunu’na göre olası kastla öldürme ve diğer suçlar gündeme gelecektir.

Gerekli tedbirlerin alınması için dava açabilir miyim?

İş yerinde tedbir alınması için işçiler iş mahkemesine tedbir başvurusu, kamuda çalışanlar idare mahkemesine yürütmenin durdurulması veya asliye hukuk mahkemesine tedbir başvurusu yapabilirler. Tedbir kararı verilip bu karar uygulanana kadar iş yerine gitmeme hakkı saklıdır,

Yine Çalışma Bölge Müdürlüklerine şikâyette bulunulup teftiş talep edilebilir,

İş yerleri derhal iş müfettişlerince belli bir program dâhilinde yaygın bir denetimden geçirilmelidir.

Patron beni ücretsiz izne çıkartabilir mi?

İşçilerin onay vermemesi halinde patronlar işçileri ücretsiz izne çıkartamaz,

İmzalatılan izin dilekçeleri/formları geçerli mi?

İşten atma tehdidi ile işçilere imzalatılan ücretsiz izin talep dilekçelerinin veya formlarının bir geçerliliği yoktur, sizi çalıştırmayan patronun ücret ödeme borcu devam eder,

Zorla izne çıkarılırsam kıdem tazminatımı alabilir miyim?

Rızası dışında ücretsiz izne çıkarılmış olan tüm işçiler dilerlerse kıdem tazminatlarını ve diğer tüm alacaklarını talep edebilirler,

Taşeron İşçisiyim ücretimi asıl işverenden alabilir miyim?

Kamu ve özel işyerlerinde çalışan tüm taşeron işçileri, işten ayrılmak istemiyorlarsa ödenmeyen ücretlerinin ödenmesi için İş Kanunu’nun 36. maddesinin 1. ve son fıkralarına göre asıl işverene müracaat edebilirler,

Asıl işverenler taşeronun hak edişinden keserek işçinin banka hesabına ödeme yapmak zorundadır,

Kamuda Taşeron İşçisiyim kıdem tazminatımı Devlet’ten alabilir miyim?

Kamu işyerlerinde çalışan taşeron işçilerinin işten çıkarılmaları veya rızaları dışında ücretsiz izne çıkarılmaları halinde dava açmadan İş Kanunu’nun 112. maddesine göre kıdem tazminatını Kurumdan talep etmesi halinde bu ödemeler Kurum bütçesinden derhal yapılmalıdır,

Mevcut düzenlemede sadece 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62/e maddesine göre taşerona verilmiş işlerde taşeron işçilerin kıdem tazminatı Kurum tarafından doğrudan ödenir. Bu sınırlama kaldırılmalı, kamudaki tüm taşeron işçilerin kıdem tazminatlarına garanti getirilmelidir,

Kamuda veya taşeronda çalışsın çalışmasın içinden geçtiğimiz bu zor günlerde tüm işçilerin kıdem tazminatlarına derhal Hazine garantisi getirilmelidir.

İşten çıkarılırsam işsizlik ödeneği alabilir miyim?

İşçiler işten çıkarılmaları halinde 4447 sk.m.50’ye göre işsizlik ödeneğine başvuru yapabilirler,

Kısa süreli çalışmada haklarım nedir?

Yine zorlayıcı sebep nedeni ile işverenler Türkiye İş Kurumu’na müracaat ederek 4447 sk. Ek 2. Maddesi kısa çalışmaya geçmesini isteyebilirler,

Kısa çalışmada da (iş yeri tümden kapasa dahi) işçilere ilk hafta ücretlerinin yarısı işveren tarafından sonra ileride alacakları işsizlik ödeneğinden düşülmek üzere işsizlik fonundan belli oranda ücret ödenir,

Her işçi işsizlik fonundan yararlanabilir mi?

Her iki durumda da işçinin hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olması ve son 120 gün (devamsızlık olabilir) ile çalışması şarttır,

Bu şart derhal kaldırılmalıdır. Son üç yılda 600 gün çalışması olmayan işçiler de hastalık ve işsizlik tehdidi altındadır,

İşten çıkarılırsam işsizlik fonuna nasıl başvuru yapabilirim?

İşten çıkarılan işçiler en geç 30 gün içerisinde şahsen ya da elektronik ortamda İş-Kur merkezlerine müracaat etmelidirler,

Uygulamada işçilerin avukatlarının yaptığı müracaatlar, işçi şahsen müracaat etmediği için kabul edilmediği görülebilmektedir. Yargıtay’ın bu konuda olumsuz kararları mevcuttur. Hastalık koşulları gözetilerek işçilerin bizzat müracaat edemeyebilecekleri ve elektronik başvuru imkânı olamayabileceği gözetilerek avukatlarının başvuruları da kabul edilmelidir.

İşsizlik fonu işçiyi sürekli korur mu?

İşçilere kısa çalışma nedeni ile ödenecek tutarlar ileride alacakları işsizlik ödeneğinden düşülmemelidir zira olağanüstü bir durum söz konusudur, işçilerin işsizlik ödeneğine olan ihtiyaçlarının ne kadar süreceği belli değildir,

Fon belli bir süre ücret garantisi vermektedir (prim gününe göre 180 ile 300 gün arasında), salgın geçene kadar süre kaydı kalkmalıdır,

Tüm bu ödemeler için işsizlik fonundan yapılacak ödemeler karşılığı en kısa sürede Hazine tarafından fona ödenmeli, fon ayakta tutulmalı, gerekirse fon lehine zenginlerden vergi alınmalıdır.


ÖRNEK DİLEKÇE

(BURAYA: İşverenin unvanı veya o iş yerinde varsa işyeri iş sağlığı ve güvenliği kurulu yazılacak) Firması’na

İş yerimizde Corona Virüs salgınına karşı,

(BURAYA: ÖRNEĞİN ELDİVEN VE MASKE TEMİNİ, YA DA İŞÇİ TARAFINDAN TEMİN EDİLEN ELDİVEN VE MASKENİN TAKILMASINA İZİN VERİLMEMESİ, ÇALIŞANLAR ARASI MESAFENİN FİZİKEN AYARLANMASI İÇİN İŞ YERİ DÜZENLEMESİNE MÜSAADE EDİLEMEMESİ VB. YANİ O İŞ YERİNE ÖZEL SORUN YAZILACAK)…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………. önlemleri alınmamaktadır. 6331 sayılı İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU’nun 13. Maddesi: “Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir” hükmü emredicidir.

Derhal bu önlemlerin alınmasını talep ederim.

Ad Soyad TC.

Adres Tarih

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler