Basının ve Tüm Kamuoyunun Dikkatine,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 29.08.2014 tarih ve 71106642/103/15534 sayılı “Yetki Belgesi” ile Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 Nolu Şube, Bakırköy Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde bulunan temizlik, kreş, danışma, cankurtaranlık, sağlık ve büro işlerinde, alt işveren görevi yapan BYUAŞ (Bakırköy Yapı İnşaat Ulaşım Hizmetleri A.Ş) ile Toplu İş Sözleşmesi yapmaya yetkili kılınmıştır.
Ancak yürütülen Toplu İş Sözleşmesi Görüşmelerinde, üst işvereni Bakırköy Belediyesi olan BYUAŞ ile anlaşma sağlanamaması nedeniyle, Belediye-İş, 27.02.2015 tarihinde grev kararını ilan etmiş ve 21.03 2015 tarihinde de greve çıkmıştır.
Grevin 28. Gününde, Türk-İş genel başkanı sayın Nihat Yurdakul, Bakırköy Belediye Başkanı Sayın Bülent Kerimoğlu ile bir görüşme gerçekleştirmiş ve TİS görüşmelerini yürüten Belediye – İş 2 Nolu Şube başkanı, başkan yardımcısı ve işyeri temsilcilerinin bulunmadığı bu kapalı kapılar ardındaki görüşmede, Yüksek Hakem Kurulu’na gönderilmek üzere uyuşmazlık tutanağı imzalanmış ve grev sonlandırılmıştır.
17.04.2015 tarihinde imzalanan bu uyuşmazlık tutanağında, İşveren tarafı olarak Sayın Op. Dr. Bülent Kerimoğlu’nun, Sendika tarafı olarak da Sayın Nihat Yurdakul’un isimleri yer almaktadır.
Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığı ’ndan 23.06.2015 tarihinde çıkan kararda; 17.04.2015 tarihli uyuşmazlık tutanağında işveren tarafı olarak imzası bulunan Belediye Başkanı’nın, temsil ve ilzama yetkili olmadığı, Özel Hakeme başvurma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle, dosyanın oybirliği ile reddine karar verildiği bildirilmektedir.
Emeğine sahip çıkmanın yolunun örgütlü mücadele ile mümkün olduğunun bilincinde olan BYUAŞ işçileri olarak, Sayın Nihat Yurdakul’ a soruyoruz;
1. Öncelikle umutla girdikleri 28 günlük bir grevden sonra, Yüksek Hakem Kurulu’ndan beklemedikleri bir kararın çıkması sonucunda, emekleri heba olmuş duygusu yaşayan işçilere, bir bilgilendirme açıklaması dahi yapmamış olmanızın gerekçesini, sendikal mücadelede yıllardır faaliyet gösteren biri olarak nasıl açıklıyorsunuz?
2. Yüksek Hakem Kurulu’ndan çıkan red kararında, Belediye Başkanı’nın, temsil ve ilzama yetkili olmadığı gerekçesi; İşveren tarafı olarak “sadece” belediye başkanının buna yetkili olmadığı anlamına gelmez mi? Yani yetkili işveren olarak (BYUAŞ)ın muhatab alınması durumunda, uyuşmazlık görüşmelerinin devam edebileceğine işaret etmez mi? Dolayısı ile sendikanın yetkisinin devamı ile ilgili de bir sorun bulunmadığını göstermez mi?
Bu anlamda, yetkisi süren sendika, görüşmelerin, yetkili işveren tarafı ile yeniden başlatılması konusunda girişimde bulunamaz mı? Bu konunun açıklığa kavuşturulması konusunda birşey yapılmıyor olması rahatsızlığı arttırmaktadır.
3. Sendikal mücadelede yıllarını geçirmiş bir kişi olarak son derece deneyimli olan Sayın Nihat Yurdakul, uyuşmazlık tutanağı imzalanırken, Belediye Başkanı’nın, işveren adına yetkili olup olamayacağı konusunda bir tereddüt yaşamış mıdır, yaşamış ise neden imzalamış ve grevi sonlandırmıştır, yaşamamışsa, bunun, Türkiye işçi sınıfının sendikal mücadelesinde gösterilmiş ciddi bir zaaf olarak anılacağı düşüncesine katılmakta mıdır?
4. Ancak bundan sonrası için, Sayın Nihat Yurdakul tarafından yürütülecek iyi bir hukuksal mücadele planı, bu zaafla ilgili kuşkuların giderilebilmesine yardımcı olabilecektir.
Aynı zamanda, bundan sonraki süreçte, grevi sonlandırılmış işçilerin, neler yaşayaclarına ilişkin içinde bulundukları kuşkulu ve tedirgin bekleyişlerine cevap olabilmesi için de bu hukuk mücadelesinin bir an önce başlatılmasının, bir borç olarak algılanmasını diliyoruz.
BAKIRKÖY BELEDİYESİ
BYUAŞ IŞÇILERI