Devlet ve sermayenin kuşattığı, kontrol altına aldığı sendikal düzende işçiler mücadelelerini büyütüyor ve seslerini her geçen gün daha fazla yükseltiyorlar. Sarı sendikalara mahkum bırakılan, yıllarca sendikasızlaştırılan 10 no’lu işkolundaki işçiler, öz iradeleriyle kendi sendikalarını kurarak bağımsız sendika pratiğini büyütüyorlar.
10 no’lu işkolundaki işçilerin kurduğu bağımsız sendika Market, Mağaza, Büro ve Özel Eğitim Emekçileri Sendikası, kuruluş metnini yayımladı.
https://twitter.com/bagimsizemek/status/1341001244295487488?s=20
Market, Mağaza, Büro ve Özel Eğitim Emekçileri Sendikası
Bizler; market, mağaza, büro, dernek ve özel okul eğitim emekçileri olarak haklarımız için yan yana geldik. Açık toplantı ve forumlarda tartışarak, konuşarak ne yapmalı üzerine fikir alışverişleri yaptık. İşlerimizin farklılığına rağmen, sorunlarımız benzer ve çözüm yollarımız ortak olduğu için birlikte mücadele etme kararı aldık. Hepimiz düşük ücretlere, güvencesiz işlerde, mobbing ve baskı altında, sağlığımız hiçe sayılarak çalıştırılıyoruz.
Emeğimiz açgözlü patronlarca gasp ediliyor, geleceğimiz elimizden alınıyor, haklarımızı kullanmamız engelleniyor. İnsanlık dışı şartlarda çalışmaya ve meslek hastalıklarıyla yaşamaya zorlanıyoruz. Dünyayı etkisi altına alan salgında yüzlercemiz çalışırken hayatını kaybetti. Yüz binlercemiz ise ücretsiz izne çıkarılarak ailelerimizle birlikte açlığa mahkûm ediliyor. Kısa çalışma ödeneği adı altında dayatılan sefalet ve yoksulluk belimizi büküyor. Virüse yakalanma riski altında tedbirsiz olarak uzun saatlerce çalıştırılıyoruz.
Bunlara dur diyen, sesimize ses veren, derdimize çare üreten, elini uzatan, omuz veren kimse yok. Daha fazla elimiz kolumuz bağlı durup beklemeyeceğiz. Ayağa kalkıyoruz! Milyonlarca emekçinin sözünü, gücünü birleştirmek, umudu ve sınıf kavgasını yükseltmek için yeni kurduğumuz sendika Bağımsız Emek Sendikası ile harekete geçiyoruz.
NEDEN BAĞIMSIZ SENDİKA?
10 No’lu işkolundaki 20’nin üstü sayıda sendikanın hiçbiri bizim sorunlarımızı giderecek, taleplerimizi karşılayacak yapıya ve yönetim anlayışına sahip değil. Bunların arasında kirli siyasi ilişkileri sayesinde en çok üyeye sahip olanları, sendikayı gelir kapısı, işçileri para kaynağı olarak görüyor. Sendika ağaları, koltuk sevdalıları tarafından yönetiliyor.
Onlar patronlarla kapalı kapılar ardında yaptıkları anlaşmalarla kendi ceplerini doldurmanın, kendi lüks yaşamlarının peşindeler. Onların işçilikle, alın teri dökmekle, ekmek kavgasıyla zerre alakaları yoktur. Geçim sıkıntısı nedir, yokluklar içerisinde çocuk nasıl okutulur, ay sonu nasıl getirilir bilmezler.
Bu sendikalar arasında bir de emek yanlısı görünen, işçilerin haklarını savunurmuş gibi yapan, devrimcilik gibi sıfatlarla anılanı vardır ki o da bugüne kadar ki ortaya koyduğu pratikle sarı sendikalardan farksız ve onlar kadar sakıncalıdır. Sahip olduğu bürokratik yapısı ve patronaj ilişkileri nedeniyle işçileri temsil edemez, işçiler lehine mücadele yürütemezler.
Yok edilmesi gereken bu yapı ve anlayışlardan uzakta, bağımsız bir mücadele hattında sınıf sendikacılığı için yola çıktık.
NASIL BİR SENDİKA?
Onurlu işçi sınıfının mücadele tarihinden öğrenerek, mücadeleyi daha ileri noktaya taşımak için seferber oluyoruz. İşyerlerinde komite, konsey, meclis temelinde örgütlenen, yönetim kademesinin tamamı işçilerden oluşan, işçilerin öz gücüne dayanan, sermayeden, devletten bağımsız, mücadeleci bir sendika örgütlüyoruz.
İçinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasi koşullar nedeniyle dönemsel olarak işçi çalışması yapan, işçi sınıfını dilinden düşürmeyen ancak sınıfın hakikatiyle bağ kurmayan, işçileri düzen ve patron karşısında güçlendirmeyen yapı ve anlayışlarla aramıza derin bir set çekiyoruz. Onur, adalet, dayanışma, gibi savunduğumuz ilke ve değerlerle kardeşliğimizi büyütüyor ve aynı zamanda işgal, grev, direniş gibi fiili meşru yollarla mücadeleyi geliştiriyoruz.
Haklarımıza, geleceğimize, emeğimize sahip çıkıyoruz. Marketlerden, mağazalardan, büro ve özel okullardan sesimizi yükseltiyor; güvenceli iş, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı, insanca yaşam için örgütleniyoruz. Sen de gel, Bağımsız Emek Sendikası ile mücadeleye katıl. İşçi sınıfının kurtuluş mücadelesini birlikte büyütelim.
Kurtuluş yok, tek başına! Ya hep beraber ya hiçbirimiz!
