spot_img
spot_img
Ana SayfaYazıAli Koç’a Sesleniyoruz: Çocuklarımızın Geleceğinden Endişeliyiz! - İbrahim Can Akbayır

Ali Koç’a Sesleniyoruz: Çocuklarımızın Geleceğinden Endişeliyiz! – İbrahim Can Akbayır

 

Günlerden 20 Mart 2015. Antalya’da düzenlenen G20-OECD Nitelikli Çıraklık ve İşbaşında Eğitimin Teşviki Konferansı’nın açılış konuşmaları yapılıyor ve açılış oturumunda B20 İstihdam Görev Gücü Koordinatör Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi Ali Koç konuşuyor. Karşısında da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik oturuyor. Ali Koç içerisinden “fırsat bu fırsattır” diye geçirmiş olacak ki, dünyanın kat be kat daha zenginleşmesine karşın gelir dağılımı eşitsizliği, orta sınıfın kaybolması, zengin ile fakirin arasındaki uçurumun artması, reel ücretlerin düşüklüğü ve işsizliğin artışı gibi de pek çok sorun yaşandığına işaret ederek; konuşmasında şunları söylüyor:

“Onlar açısından dünya yaşanmaz bir konuma geliyor. Tabi ki bu gidişat da berberinde sosyal sorunlar ve ciddi gerginlik getiriyor. Bunun her geçen gün arttığına şahit oluyoruz. Ben şahsen 6 ve 8 yaşında iki çocuk sahibi bir baba olarak çocuklarımızın geleceğinden, bu gidişata baktığımız zaman, endişe duymamak mümkün değil diye düşünüyorum. Eminim bu da hepiniz için geçerlidir.”

Evet, Ali Koç. Bizim için de geçerli ve gerçekten çocuklarımızın geleceğinden çok endişeleniyoruz. Neden mi? Çünkü Koç grubuna ait şirketlerden biri olan Divan Turizm A.Ş.’nin İstanbul Çekmeköy’e bağlı Taşdelen Mahallesi’nde üretim yapan fabrikasının yönetimi, yılbaşında işçilerin enflasyon oranında zam isteğine yüzde 2 zam önerisi ile döndü. Böylesine düşük bir oranın ilan edilmesi üzerine işçiler Disk Gıda-İş sendikasında örgütlenmeye başladılar. Bu örgütlenme sürecinde işveren önce 3, sonra 9 işçi olmak üzere toplam 12 sendikalı işçinin iş akdini tek taraflı feshetti. Bu durumu kabul etmeyen diğer işçilerin rahatsızlıklarını dile getirmeye başlaması ve örgütlenme sürecinin hız kazanması karşısında işveren bu sefer toplam 51 işçiyi işten attı. Hikâyenin devamını isterseniz sizi çok seven değerli çalışanlarınızdan öğrenebilirsiniz. Çünkü devamında bir Hollywood filmini aratmayacak derecede dayak, polisiye, aksiyon, açlık, dram var. Eminiz ki çok heyecanlanacaksınız. Korkarız ki onlar sizin kadar çocuklarımızın geleceğinden endişe duymuyorlar. İşten atılan 51 işçinin ailesini, çocuğunu ve çocuklarının geleceklerini düşünmediler. Sizin endişelerinize bir cümle de biz ekleyelim Ali Koç, şairin dizeleriyle:

“O çocuklar büyüyecek, o çocuklar…”.

Divan Turizm A.Ş.’de sizi ve paranızı sizden çok seven patronlarınız, sizi çok ciddiye almadılar maalesef. Çünkü işyerinizdeki onurlu direniş halen devam etmekte.

Bir haber daha verelim size. Markanızın gurur kaynağı üniversitesiniz de sizi çok ciddiye almamış olacak ki konuşmanızdan 4 gün sonra yeni bir emekçi kıyımıyla kamuoyunun karşısına çıktı. Haberiniz yoktur belki, Koç Üniversitesi son dönemlerde taşeron işçileri ve akademisyenleri işten atmaya başladı. (Belki yine haberiniz yoktur, iki sene önce de aynısını yaptıklarında esaslı bir direnişle karşı karşıya kalmışlardı). Bu hikâyenin devamı da çok heyecanlı: Forumlar, imza kampanyaları, dayanışma ve direniş. Birkaç tıkla sizin çok sevdiğiniz ve ülkemizin kalkınması için olmazsa olmazlarından demokrasinin bütün örneklerini görebilirsiniz.

“Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” deriz ya, siz ve sizin çocuklarınız lahana turşusu yesin diye emekçilerin perhizi çok büyük oluyor Ali Koç, gerçekten çok büyük. Anlaşılan o ki siz konuşmanızda sizle birlikte birkaç kişinin 6 ve 8 yaşındaki iki çocuğunuzun geleceğinden endişeli olduğunu belirtmek istemişsiniz. “Bizim” değil, “sizin” çocuklarınızdan bahsetmişsiniz. Yanlış anlamışız, özür dileriz.

spot_img
İlgili İçerikler

Son Eklenenler